Üçüncü nokta: Cismanî ihtiyaçlar vakitlerin ihtilâflarıyla tebeddül eder, noksan ve fazlalaşır. Meselâ, havaya olan ihtiyaç her anda var. Suya olan ihtiyaç, midenin harareti zamanlarında olur. Gıdaya olan hâcet, her günde olur. Ziyaya olan ihtiyaç, alelekser haftada bir defa lâzımdır. Ve hâkezâ...

Kezalik mânevî ihtiyaçlar da vakitleri muhtelif ve mütefavittir. Her anda Allah kelimesine ihtiyaç vardır. Her vakit Besmeleye, her saatte Lâ ilâhe illallâh’a ihtiyaç vardır. Ve hâkezâ...

Binaenaleyh, âyetlerin, kelimelerin tekrarı, ihtiyaçların tekrarından ileri geliyor. Ve keza, o gibi hükümlere olan ihtiyacın şiddetine işarettir.

Dördüncü nokta: Bilirsiniz ki, Kur’ân bu metin din-i azîmin esasatını ve İslâmiyetin erkânını tesis ettiği gibi, içtimâat-ı beşeriyeyi tebdil eden bir kitaptır. Mâlumdur ki, müessis olan zât, vaz ettiği esasları güzelce yerleştirmek için tekrarlara çok ihtiyacı olur. Evet, tekrar edilen şey sabit kalır, takarrur eder, unutulmaz.

Ve keza, Kur’ân beşerin muhtelif tabakalarından kalî veya hâli yapılan suallere lâzım olan cevapları veren umumî bir mürşîd-i mûcîbdir. Malûm ya, sual tekerrür ederse cevap da tekerrür eder.

Beşinci nokta: Bilirsiniz ki, Kur’ân pek büyük meselelerden bahseder. Ve kalbleri iman ve tasdike dâvet eder. Ve çok ince hakikatlerden bahis açar. Akılları, mârifete, dikkate tahrik eder. Binaenaleyh o mesâilin, o ince hakaikin, kalblerde, efkârda tesbit ve takriri için suver-i muhtelifede türlü türlü üslûplarla tekrara ihtiyaç vardır.

Altıncı nokta: Bilirsiniz ki, her âyet için bir zahir var, bir bâtın var; bir had var, bir muttala’ var. Ve herbir kıssa için çok vecihler, hükümler, faideler, maksatlar vardır. Binaenaleyh, muayyen bir âyet her yerde öbür münasip bir vecih için, bir faide için zikredilebilir. Bu itibarla, zahiren tekrar görünse bile hakikatte tekrar değildir.
« Önceki Sayfa  | | Sonraki Sayfa »
Önceki Risale: Onuncu Risale / Sonraki Risale: Şule
Ekranı Genişlet
Lügat Listesi

Lügatler :

alelekser : çoğunlukla, genellikle
âyet : Kur’ân’ın her bir cümlesi
bahsetmek : bir konu üzerinde söz söylemek, konuşmak
bâtın : görünmeyen taraf
besmele : Bismillahirrahmanirrahim’in kısaltılmış ifadesi
beşer : insanoğlu
binaenaleyh : bundan dolayı
cismanî : bedenle ilgili
din-i azîm : büyük din
efkâr : fikirler
erkân : rükünler, esaslar
esas : temel
esasat : esaslar, prensipler
hâcet : ihtiyaç
had : sınır, kapsam
hakaik : hakikatler, gerçekler
hâkezâ : böylece, bunun gibi
hakikat : gerçek
hâlî : hâl ile
hararet : ısı, sıcaklık
hüküm : karar
içtimaat-ı beşeriye : insanlığın toplum hayatı
ihtilâf : farklı farklı olma
itibarla : özellikle
kâlî : sözle
keza : bunun gibi
kezâlik : bunun gibi, böylece
kıssa : ibretli hikâye
Lâ ilâhe illallâh : Allah’tan başka ilâh yoktur
malûm : bilinen, belli
mânevi : mânâya ait, maddî olmayan
mârifet : Allah’ı tanıma, bilme
mesâil : meseleler
metin : sağlam, kuvvetli
muayyen : belirlenmiş, kararlaştırılmış
muhtelif : çeşitli
muttala’ : anlam çerçevesi
müessis : tesis edici, kurucu
münasip : uygun
mürşid-i mucîb : sorulara cevap verip irşad eden, aydınlatıcı cevap veren
mütefavit : çeşitli, farklı farklı
sual : soru
suver-i muhtelife : çeşitli sûreler
tahrik etmek : harekete geçirmek
takarrur etmek : karar kılmak, sağlamca yerleşmek
takrir : yerleştirme, sağlamlaştırma
tebdil etmek : değiştirmek
tebeddül etmek : değişmek
tekerrür etme : tekrarlanma
tesbit : sağlam şekilde yerleştirme
tesis etmek : kurmak
umumî : genel
üslûp : ifade ve söyleşi tarzı
vaz etmek : koymak
vecih : yön, taraf
zahir : açık, görünen
zahiren : dış görünüş itibariyle
zât : kişi, kimse
zikredilmek : anılmak, belirtilmek
ziya : ışık
Yükleniyor...