İ’lem eyyühe’l-aziz! Mümkün ünvanı altındaki eşyanın vücudunda tagayyür var. Yani keyfiyetleri, halleri değişir. Binaenaleyh, mümkün olan birşeyin dâima bir halde tevakkuf ve sükût etmekle atâlette kalması, o şeyin ahval ve keyfiyetleri için bir nevi ademdir. Çünkü, o şeyin istikbal halleri ademde kalır. Yol bulup vücuda gelemez. Adem ise, büyük bir elem ve bir şerr-i mahzdır. Binaenaleyh, faaliyette lezzet olduğu gibi, ahval ve şuûnatta da bir tebeddül olup, bu tahavvül ve tebeddülden neş’et eden teessürat, teellümat, bir cihetten çirkin ise de birkaç cihetten de güzeldir.

Evet birşeyin şekillerinde vukua gelen devir ve teslim sırasına gidenler müteessir, gelenler de memnun olurlar. Ve bu sayede hayat tasaffi eder, temizlenir. Vücut da teceddüd eder.
• • •
« Önceki Sayfa  | | Sonraki Sayfa »
Önceki Risale: Zühre / Sonraki Risale: Şemme
Ekranı Genişlet
Lügat Listesi

Lügatler :

adem : yokluk, hiçlik
ahval : haller, davranışlar
atâlet : hareketsizlik, durgun olma
binaenaleyh : bundan dolayı
cihet : yön, taraf
elem : acı, keder
eşya : varlıklar, şeyler
i’lem eyyühe’l-aziz : “Bil ey aziz, saygıdeğer kardeşim!” mânâsında muhatabı uyarmak ve dikkatini çekmek için kullanılan bir söz
keyfiyet : durum, nitelik
muhal : olması imkânsız olan şey
mümkün : varlığı ile yokluğu eşit olup varlığı ancak Allah’ın var etmesine bağlı olan varlık; kâinat ve içindeki varlıklar
müteessir : üzüntülü, üzgün
neş’et etme : doğma, kaynaklanma
nevi : çeşit, tür
sükût etme : susma
şerr-i mahz : tamamen şer, kötülüğün ta kendisi
şuûnat : haller, durumlar, işler
tagayyür : başkalaşma, değişme, tazelenme
tahavvül : başkalaşım, hal değiştirme
tasaffi etmek : temizlenmek, safileşmek
tebeddül : değişim
teceddüd : yenilenme, tazelenme
tecellî etme : yansıma
teellümat : elemler, acılar
teessürat : üzüntüler
tevakkuf : durma, duraklama
vukua gelme : meydana gelme
vücud : varlık
vücuda gelmek : ortaya çıkmak, meydana gelmek
Yükleniyor...