Sual: Şimdi hürriyet bahsini sual edeceğiz. Nedir şu hürriyet ki, o kadar tevilât onda birbiriyle çekişiyorlar? Ve hakkında acip, garip rüyalar görülür?
Cevap: Yirmi seneden beri onu, hatta rüyalarda bile takip eden ve o sevda ile herşeyi terk eden birisi, size güzel cevap verebilir.

Sual: Hürriyeti bize çok fena tefsir etmişler. Hatta âdetâ hürriyette insan her ne sefahet ve rezalet işlerse, başkasına zarar vermemek şartıyla birşey denilmez, diye bize anlatmışlar. Acaba böyle midir?
Cevap: Öyleleri hürriyeti değil, belki sefahet ve rezaletlerini ilân ediyorlar ve çocuk bahanesi gibi hezeyan ediyorlar. Zira, nâzenin hürriyet, âdâb-ı şeriatla müteeddibe ve mütezeyyine olmak lâzımdır. Yoksa, sefahet ve rezaletteki hürriyet, hürriyet değildir. Belki hayvanlıktır, şeytanın istibdadıdır. Nefs-i emmâreye esir olmaktır. Hürriyet-i umumî, efrâdın zerrât-ı hürriyâtının muhassalıdır. Hürriyetin şe’ni odur ki, ne nefsine, ne gayrıya zararı dokunmasın.

عَلٰۤى اَنَّ كَمَالَ الْحُرِّيَّةِ اَنْ لاَ يَتَفَرْعَنَ وَاَنْ لاَ يَسْتَهْزِئَ بِحُرِّيَّةِ غَيْرِهِ

اِنَّ الْمُرَادَ حَقٌّ لٰكِنَّ الْمُجَاهَدَةَ لَيْسَتْ فِى سَبِيلِهَا

1

HAŞİYE

Sual: Bazı nâs, senin gibi mânâ vermiyorlar. Hem de bazı Jön Türklerin a’mâl ve etvârı pis tefsir ediliyor. Zira bazı Ramazan’ı yer, rakı içer, namazı terk eder. Böyle, Allah’ın emrinde hıyanet eden, nasıl millete sadakat edecektir?
Cevap: Evet, neam, hakkınız var. Fakat hamiyet ayrı, iş ayrıdır. Bence bir kalb ve vicdan fezâil-i İslâmiye ile mütezeyyin olmazsa, ondan hakikî hamiyet ve sadakat ve adalet beklenilmez. Fakat iş ve san’at başka olduğu için, fâsık bir adam güzel çobanlık edebilir. Ayyaş bir adam, ayyaş olmadığı vakitte iyi saat yapabilir. İşte, şimdi salâhat ve mehareti, tâbir-i âharla fazileti ve hamiyeti, nur-u kalb ve nur-u fikri cem edenler vezaife kifayet etmezler. Öyleyse, ya maharettir veya salâhattir. San’atta maharet ise müreccahtır.

Dipnotlar - Arapça İbareler - Haşiyeler:

HAŞİYE : Acele etme, yani Mizan ceridesinin sahibi Murad haklıdır. Tanin muharriri Hüseyin Cahid yanlış ve hatâ ediyor.
1 : Hürriyetin kemâli, firavunluk taslamamak ve başkasının hürriyetini hafife almamaktır. Murad haktır; fakat mücahede o yolda değil...
« Önceki Sayfa  | | Sonraki Sayfa »
Ekranı Genişlet
Lügat Listesi

Lügatler :

a’mâl : işler ve davranışlar
âdâb-ı şeriat : şeriatın kuralları, âdâbı
ayyaş : alkolik, sarhoş
cem eden : toplayan, bir araya getiren
efrâd : fertler, bireyler
etvâr : tavırlar, hâl ve hareketler
fâsık : günahkâr
fazilet : üstünlük, erdem
fezâil-i İslâmiye : İslâmiyetin üstün prensipleri, güzel yönleri
gayr : başkası
hakikî : asıl, gerçek
hamiyet : din, aile, vatan, millet gibi değerleri koruma duygusu ve gayreti
haşiye : dipnot, açıklayıcı not
hezeyan etme : boş sözler söyleme, saçmalama
hıyanet etme : hainlik etme, ihanette bulunma
hürriyet : serbestlik, özgürlük
hürriyet-i umumî : genel serbestlik ve özgürlük
istibdad : baskı, despotluk
kifayet etme : yeterli olma
maharet : ustalık, beceri, hünerli olma
Mizan ceridesi : Mizancı Murat isimli kişi tarafından çıkarılan gazete
muharrir : yazar, gazeteci
muhassalı : toplamı, sonuç olarak elde kalan
müteeddibe : edeplenmiş, edep kurallarıyla donatılmış
mütezeyyin : süslenmiş
mütezeyyine : süslü, süslenmiş
nâs : insanlar
nâzenin : narin, nazlı
neam : evet
nefs : kişinin kendisi
nefs-i emmâre : insanı daima kötülüğe, yasak zevk ve isteklere sevk eden duygu
nur-u fikir : fikir ve düşünce aydınlığı
nur-u kalb : kalp nuru, aydınlığı
Ramazan’ı yeme : Ramazan ayında oruç tutmama
sadakat etme : bağlı kalma, görevlerini ve sorumluluklarını aksatmama
sadakat : görev ve sorumluluklarını aksatmadan bağlı kalma
salâhat : dindarlıkta çok ileri olma hâli
sefâhet : yasak zevk ve eğlencelere düşkünlük, ahmaklık
şe’ni : özelliği, gereği
tâbir-i âhar : diğer bir ifade, başka deyiş
tefsir etme : yorumlama
vezaif : vazifeler, görevler
zerrât-ı hürriyât : hürriyetlerinin, özgürlüklerinin zerreleri
Yükleniyor...