Beni herşeyden ve temastan ve yardımcılardan men etmekle beraber aleyhimizde olanlar bütün kuvvetleriyle arkadaşlarımın kuvve-i mâneviyelerini kırmak ve benden ve Risale-i Nur’dan soğutmak ve benim gibi ihtiyar, hasta, zayıf, garip, kimsesiz bir bîçareye, binler adamın göreceği vazifeyi başına yüklemek ve bu tecrit ve tazyiklerde maddî bir hastalık nev’inde insanlar ile temas ve ihtilâttan çekilmeye mecbur olmak, hem o derece tesirli bir tarzda halkları ürküttürmekle kuvve-i mâneviyeyi kırmak cihetleriyle ve sebepleriyle, ihtiyarım haricinde, bütün o mânilere karşı Risale-i Nur şakirtlerinin kuvve-i mâneviyelerinin takviyesine medar ikramât-ı İlâhiyeyi beyan ederek Risale-i Nur etrafında mânevî bir tahşidat yaptırmak ve Risale-i Nur kendi kendine, tek başıyla, başkalarına muhtaç olmayarak, bir ordu kadar kuvvetli olduğunu göstermek hikmetiyle bu çeşit şeyler bana yazdırılmış. Yoksa -hâşâ- kendimizi satmak ve beğendirmek ve temeddüh etmek ve hodfuruşluk etmek ise, Risale-i Nur’un ehemmiyetli bir esası olan ihlâs sırrını bozmaktır. İnşaallah Risale-i Nur kendi kendine, hem kendini müdafaa ettiği, hem kıymetini tam gösterdiği gibi, bizi de mânen müdafaa edip kusurlarımızı affettirmeye vesile olacaktır.

Umum kardeşlerimin ve hemşirelerimin, hâssaten duaları makbul ve mübarek mâsumlar taifesi ve muhterem ihtiyarlar cemaatinden her birerlerine binler selâm ve dua ederek Ramazan-ı Şeriflerini tebrik ederiz, dualarını rica ederiz.
Hasta kardeşiniz
Said Nursî
• • •
« Önceki Sayfa  | | Sonraki Sayfa »
Önceki Risale: Takdim / Sonraki Risale: Yirmi Yedinci Mektuptan Mühim Parçalar
Ekranı Genişlet
Lügat Listesi

Lügatler :

men etme : yasaklama, engel olma
garip : kimsesiz, zavallı
biçare : çaresiz, zavallı
tecrid : soyutlama, ayırma, yalnız bırakma
tazyik : baskı
nev' : çeşit, tür
ihtilât : insanların arasına girmek, onlar arasında bulunmak
ihtiyar : irade, dileme, tercih
mâni : engel
medar : dayanak noktası, kaynak
beyan etme : açıklama, anlatma
hikmet : sır, fayda, gaye; her şeyin belirli gayelere yönelik olarak, mânâlı, faydalı ve tam yerli yerinde yapılması
hâşâ : asla, kesinlikle öyle değil!
temeddüh etmek : övünmek, böbürlenmek
hodfuruşluk : kendi kendini beğenme
esas : temel, özellik
ihlâs : ibadet ve davranışlarda sadece Allah rızasını gözetme samimiyet
inşaallah : Allah’ın izniyle
müdafaa : savunma
mânen : mânevî olarak
kuvve-i mâneviye : mânevî güç, moral
şakirt : öğrenci, talebe
ikrâmât-ı İlâhiye : Allah tarafından gelen ikramlar, ihsan ve lütuflar
tahşidat : öneminden dolayı bir şeyin üzerinde fazla durma
umum : bütün
hemşire : kız kardeş
hâssaten : özellikle
makbul : kabul gören, geçerli
taife : grup, topluluk
muhterem : hürmete lâyık, saygıdeğer
Ramazan-ı Şerif : şerefli Ramazan ayı
Yükleniyor...