Bu şiddetli kışta Risale-i Nur’un dersi tatil olmamak ve naşiri de dayanabilmek için, bir eser-i rahmet olarak bu senenin kışı gayet mutedil geçti. Evet, herkes biliyor ki, şimdiye kadar böyle mutedil ve bazı günleri yaza benzer tarzda bir kış, bu yakın zamanlarda görülmemişti. İşte bugün, yeni Mart on iki, eski Şubat yirmi yedidir. Sitte-i Sevr denilen fırtınalı altı meşhur günün üçüncü günü olan bugün, nevruz günü gibi açıktır, güzeldir. Nasıl ki Risale-i Nur’un bereketi yüzünden rahmet-i İlâhiye yaz ortasında bir bahar getirdiğini kanaat verecek emareler ile görmüştük; öyle de, bu kış ortasında Risale-i Nur’un bereketi yüzünden bir güz mevsimi olmasına bir vesile olduğuna kanaat ettik.

Hem Risale-i Nur eczasından İktisat Risalesi’nin telifine çok yakın bir zamanda, Üstadımın maişetindeki iktisadı ifrat derecesine girmişti. Ben ve Hüsrev ve daha diğer arkadaşlarımız bütün biliyoruz ki, Üstadımızın hasta olmadığı halde bütün Ramazan’da yediği gıdayı hesap ettik; bir tek fırıncala ekmeği, yarım okka kese yoğurdu, yüz elli dirhem pirinç idi. Biz tahmin ettik ki, yirmi dört saatte üç hurma tanesi kadar gıda ile külfetsiz idare etti. Fazlaya iştahı olmadığı için yemiyordu. Bu hal, Ramazan’dan sonra ona yazdırılacak olan İktisat Risalesinin bereketine ve mübarekiyetine ve kerametine bir işaret idi.

Ve bir de Risale-i Nur’un takviye-i din hakkında hizmetine işaret eden bir diğer hâdise şudur ki: Isparta’nın mühim bir âliminin, takriben otuz-kırk sene evvel yazdığı istikbale dair kasidesinin fıkraları, Risale-i Nur’a tam tevafuk ediyor ve Risale-i Nur’u gösteriyor. Şöyle ki:

Allah rahmet etsin ve kabri pürnur olsun, Topal Şükrü Efendi namında ehl-i kalb ve Isparta’nın bir medar-ı fahri olan zâtın kerametkârâne buraca meşhur bir şiirini gördüm, getirip arkadaşlarıma gösterdim. Dedim: Bu zât bu dalâletli zamanımızdan bahsettiği gibi, bir fıkrası da Harb-i Umumîden bahsediyor gibi görünüyor. Çünkü bu şiirinde diyor:
“Aferin çarha ki, çattırdı kuduzu kuduza.”
« Önceki Sayfa  | | Sonraki Sayfa »
Önceki Risale: Takdim / Sonraki Risale: Yirmi Yedinci Mektuptan Mühim Parçalar
Ekranı Genişlet
Lügat Listesi

Lügatler :

çarh : çark, feleğin çarkı; baht, talih
dalâlet : hak yoldan ayrılma, sapkınlık
dirhem : eskiden kullanılan ve 3 gramlık ağırlığa karşılık gelen bir ölçü birimi
ecza : bütünü oluşturan parçalar
ehl-i kalb : kalb ehli
emare : belirti, işaret
eser-i rahmet : rahmet eseri
fıkra : bölüm
güz : sonbahar
ifrat : aşırılık
İktisat Risalesi : Lem’alar adlı eserde yer almaktadır (On Dokuzuncu Lem’a)
istikbal : gelecek
kâfir : Allah’ı veya Allah’ın bildirdiği kesin şeylerden birini inkâr eden kimse
kanaat : görüş, fikir
kaside : övgü şiiri
keramet : Allah’ın bir ikramı olan olağanüstü şey
kerametkârâne : keramet göstererek
külfetsiz : zahmetsiz, kolay
maişet : geçim
medar-ı fahr : övünme sebebi
musallat : sataşma, ilişme
mutedil : ölçülü, aşırıya kaçmayan
mübarekiyet : uğurluluk, hayırlılık
naşir : neşreden, yazıp yayınlayan
nevruz : ilkbahar, yeni gün; baharın başlangıcı olan 21 Mart günü
okka : 1.283 grama karşılık gelen ağırlık ölçüsü
pürnur : çok nurlu, çok aydınlık
rahmet : İlâhî şefkat ve merhamet
rahmet-i İlâhiye : Allah’ın herşeyi kuşatan sonsuz rahmeti
Sitte-i Sevr : güneşin sevr (öküz) burcunda bulunduğu Nisan ayında fırtınalarıyla meşhur olan altı gün
takriben : yaklaşık olarak
takviye-i din : din takviyesi, dinî inancı güçlendirme
telif : yazma, kaleme alma
tevafuk : denk gelme, uygunluk
zât : kişinin kendisi
Yükleniyor...