ONUNCU MESELE: Rivayetlerde, eşhas-ı âhirzamanın fevkalâde iktidarlarından bahsedilmiş.

Vel’ilmü indallah, bunun te’vili şudur ki: O şahısların temsil ettikleri mânevî şahsiyetin azametinden kinâyedir. Bir vakit Rusya’yı mağlûp eden Japon Başkumandanının sûreti, bir ayağı Bahr-i Muhitte, diğer ayağı Port Arthur Kalesinde olarak gösterildiği gibi, şahs-ı mânevînin dehşetli azameti, o şahsiyetin mümessilinde, hem o mümessilin büyük heykellerinde gösteriliyor. Amma fevkalâde ve harika iktidarları ise, ekser icraatları tahribat ve müştehiyât olduğundan, fevkalâde bir iktidar görünür. Çünkü tahrip kolaydır. Bir kibrit bir köyü yakar. Müştehiyat ise, nefisler taraftar olduğundan çabuk sirayet eder.

ON BİRİNCİ MESELE: Rivayette var ki, “Âhirzamanda bir erkek kırk kadına nezaret eder.” 1

Allahu a’lem bissavab, bunun iki te’vili var:

Birisi: O zamanda meşru nikâh azalır veya Rusya’daki gibi kalkar. Bir tek kadına bağlanmaktan kaçıp başıboş kalan, kırk bedbaht kadınlara çoban olur.

İkinci te’vili: O fitne zamanında, harplerde erkeklerin çoğu telef olmasından, hem bir hikmete binaen ekser tevellüdat kızlar bulunmasından kinayedir. Belki hürriyet-i nisvan ve tam serbestiyetleri kadınlık şehvetini şiddetle ateşlendirdiğinden fıtratça erkeğine galebe eder; veledi kendi suretine çekmeye sebebiyet verdiğinden, emr-i İlâhî ile kızlar pek çok olur.

Dipnotlar - Arapça İbareler - Haşiyeler:

1 : Buhari, Nikâh: 110. Ayrıca, bir erkeğin elli kadına nezâret edeceğine dair hadîs için bk. Buhari, İlim: 21, Eşribe: 1; Müslim, İlim: 9; Tirmizi, Fiten: 34; İbn-i Mâce, Fiten: 25; Müsned, 3:98, 176, 202, 213-214, 273, 289
« Önceki Sayfa  | | Sonraki Sayfa »
Önceki Risale: On Dördüncü Şuâ / Sonraki Risale: On Beşinci Şuâ
Ekranı Genişlet
Lügat Listesi

Lügatler :

âhirzaman : dünya hayatının kıyamete yakın son devresi
Allahu a’lem bissavab : doğruyu en iyi Allah bilir
azamet : büyüklük
bedbaht : kötü bahtlı, kötü yolda olan
binaen : dayanarak
ekser : çoğunluk
emr-i İlâhî : Allah’ın emri
eşhas-ı âhirzaman : ahirzamanda ortaya çıkacak ve bütün dünyada büyük etkileri olacak şahıslar
fevkalâde : olağanüstü
fıtrat : yaratılış
fitne : bozgunculuk, kargaşa
galebe etme : üstün gelme
harp : savaş
hikmet : herşeyin belirli gayelere yönelik olarak, mânâlı, faydalı ve tam yerli yerinde olması
hürriyet-i nisvan : kadınların serbestliği
icraat : faaliyet
iktidar : güç, kudret
kinâye : maksadı kapalı bir şekilde ve dolaylı olarak anlatan söz
meşru : helâl, dine uygun
mümessil : temsilci
müştehiyât : nefse hoş gelen lezzetli şeyler
nezaret etme : koruması altında bulundurma
rivâyet : Peygamberimizden duyulan ve görülen şeylerin nakledilmesi
sirayet etme : yayılma, bulaşma
suret : şekil, biçim, görüntü
şahs-ı mânevî : belli bir kişi olmayıp bir topluluktan meydana gelen mânevî kişilik
şehvet : nefsin arzu ve istekleri
tahribat : tahripler, yıkıp bozmalar
tahrip : bozma, yok etme
te’vil : yorum
telef olma : yok olma, ölme
temsil : analoji, kıyaslama tarzında benzetme
tevellüdat : doğumlar
ve’l-ilmu indallah : gerçek bilgi ancak Allah katındadır
veled : çocuk
Yükleniyor...