Birden 1 اَلتَّحِيَّاتُ اَلْمُبَارَكَاتُ اَلصَّلَوَاتُ اَلطَّيِّبَاتُ ِللّٰهِ diyerek, bütün zîhayat ve envâ-ı mahlûkat namına bir mebus ve elçi olmasından, bütün onların sıfat-ı ilmin cilveleriyle Rablerini bildirdikleri tarzda, selâm yerinde, umum zîşuur bedeline, Hâlıkına umum zîhayatın hediyelerini takdim eder.
Birincisi: اَلتَّحِيَّاتُ ِللّٰهِ’dır. Kısacık meâli şudur: Nasıl bir usta, pek harika bir makineyi derin ilmi ve mu’cizekâr zekâsıyla yapsa, o acip makineyi gören herkes, o ustayı takdirkârâne tebrik edip alkışlar ve tahsinkârâne medihlerle ve ihsanlarla ona maddî, mânevî hediyeler, tahiyyeler verir; o makine dahi, o ustanın istediği tarzda, tam tamına, gayet mükemmel olarak arzularını ve harika ince san’atını ve maharet-i ilmiyesini göstermesiyle, kendi ustasını lisan-ı hal ile alkışlar, tebrik eder, mânevî tahiyyeler, hediyeler verir.
اَلتَّحِيَّاتُ اَلْمُبَارَكَاتُ اَلصَّلَوَاتُ اَلطَّيِّبَاتُ
Yani, dört kelimeler ile umum zîhayatın dört taifesinin ezelî, ebedî ilmin cilveleriyle Allâmü’l-Guyûba karşı tahiyyelerini, tebriklerini, ubudiyetlerini, güzel marifetlerini gösterdiğinden, bu kudsî mükâleme-i Mi’raciyeyi geniş mânâsıyla okumak, teşehhüdde umum İslâmın farz bir vazifesi olmuş. O kudsî mükâlemenin izahatını Risale-i Nur’a havale edip, gayet kısa dört işaretle bir mânâsını beyan edeceğiz.Birincisi: اَلتَّحِيَّاتُ ِللّٰهِ’dır. Kısacık meâli şudur: Nasıl bir usta, pek harika bir makineyi derin ilmi ve mu’cizekâr zekâsıyla yapsa, o acip makineyi gören herkes, o ustayı takdirkârâne tebrik edip alkışlar ve tahsinkârâne medihlerle ve ihsanlarla ona maddî, mânevî hediyeler, tahiyyeler verir; o makine dahi, o ustanın istediği tarzda, tam tamına, gayet mükemmel olarak arzularını ve harika ince san’atını ve maharet-i ilmiyesini göstermesiyle, kendi ustasını lisan-ı hal ile alkışlar, tebrik eder, mânevî tahiyyeler, hediyeler verir.
Dipnotlar - Arapça İbareler - Haşiyeler:
1 : “Bütün tahiyyeler, bütün mübarekler, bütün salâvat ve duâlar ve bütün kelimat-ı tayyibe Allah’a mahsustur.” Buhari, Ezân: 148, 150, el-Amel Fi’s-Salât: 4, İsti’zân: 3, 28, Da’avât: 16, Tevhîd: 5; Müslim, Salât: 56, 60, 62; Ebû Dâvud, Salât: 178; Tirmizî, Salât: 100, Nikâh: 17; Nesâî, Tatbîk: 23, Sehv: 41, 43-45, 56, 100-104; İbn-i Mâce, İkâme: 24; Nikâh: 19; Dârimî, Salât: 84, 92; Muvatta’, Nidâ’: 53, 55; Müsned, 1:292, 376, 382... 4:409.
Önceki Risale: Beşinci Şuâ / Sonraki Risale: Birinci Şuâ
Bölümler
- El-Hüccetü'z-Zehra'nın Birinci Makamı
- Birinci Makam, Birinci Kelime
- Birinci Makam, İkinci Kelime
- Birinci Makam, Üçüncü Kelime
- Birinci Makam, Dördüncü Kelime
- Birinci Makam, Beşinci Kelime
- Birinci Makam, Altıncı Kelime
- Birinci Makam, Yedinci Kelime
- Birinci Makam, Sekizinci Kelime
- Birinci Makam, Dokuzuncu Kelime
- Birinci Makam, Onuncu Kelime
- Birinci Makam, On Birinci Kelime
- Fâtiha-i Şerifenin bir muhtasar hülâsası
- Mukaddime
- El-Hüccetü'z-Zehra'nın İkinci Makamı
- Kudrete dair Arabî fıkrası