Ve yazdığı mühim eserlerinden Âyetü’l-Kübrânın tab’ıyla kendi zâtına ve talebelerine gelen musibette hapishanelere düşen ve o zindanları Kur’ân’ın irşadıyla ve Risale-i Nur’un dersiyle ve şakirtlerin iştiyakıyla bir medrese-i Yusufiyeye çeviren ve bir dershane yapan ve içimizde bulunan cahil olanların hepsini Kur’ân’ı o dershanede hatmettirerek çıkaran ve o musibette Kur’ân’ın kuvve-i kudsiyesiyle ve Risale-i Nur’un tesellîsiyle ve kardeşlerin tahammülleriyle, ihtiyar ve zayıf olduğu halde bütün ağırlıklarımızı ve yüklerimizi üzerine alan ve yazdığı Meyve ve Müdafaanâme risaleleriyle Kur’ân-ı Mucizü’l-Beyânın i’câzıyla ve Risale-i Nur’un kuvvetli burhanlarıyla ve şakirtlerin ihlâsı ile, izn-i İlâhî ile üzerinden kapılarını açtırıp beraat kazandıran ve o günde bize ve âlem-i İslâma bayram yaptıran ve hakikaten Risale-i Nur’ları nûrun alâ nûr olduğunu ispat ederek kıyamete kadar serbest okunup ve yazılmasına hak kazandıran,..

Ve âlem-i İslâmın Kur’ân-ı Azîmüşşânın gıda-yı kudsîsiyle ve Nurun uhrevî taamıyla ve şakirtlerinin iştihasıyla ekmek, su ve hava gibi bu Nurlara pek çok ihtiyacı olduğunu ve bu Nurları okuyup yazanlardan binler kişi imanla kabre girdiğini ispat eden ve kendisine mensup talebelerini hiçbir yerde mağlûp ve mahcup etmeyen ve elyevm Kur’ân’ın semâvî dersleriyle ve Risale-i Nur’un esasatıyla ve şakirtlerinin zekâvetleriyle ve Meyvenin Onuncu ve On Birinci Mesele ve çiçekleriyle, firak ateşiyle gece gündüz yanan kalblerimizi âb-ı hayat ve şarab-ı kevser gibi o mübarek Mesele ve Çiçeklerle kalblerimizin ateşini söndürüp sürur ve feraha sevk eden,..
« Önceki Sayfa  | | Sonraki Sayfa »
Önceki Risale: Hatime
Ekranı Genişlet
Lügat Listesi

Lügatler :

âb-ı hayat : hayat suyu
âlem-i İslâm : İslâm dünyası
âlem-i nur : nur âlemi
Aleyhissalâtü Vesselâm : Allah’ın salât ve selâmı onun üzerine olsun
beraat : temize çıkma, suçsuz olduğunun anlaşılması
burhan : mantıkî delil, kanıt
ehl-i iman : Allah’a ve iman esaslarına inanan kimseler, mü’minler
elyevm : bu gün
emare : belirti, işaret
esasat : esaslar, prensipler
firak : ayrılık
gıda-yı kudsî : kutsal gıda
hakikaten : gerçekten
hüccet : kesin delil
i’câz : mu’cize oluş
idam-ı ebedî : dirilmemek üzere sonsuz yok oluş
ihbârât-ı kat’iye : kesin haberler
ihlâs : içtenlik, samimiyet; ibadet ve davranışlarda sadece Allah’ın rızasını gözetme
izn-i İlâhî : Allah’ın izni
kâfir : Allah’ı veya Allah’ın bildirdiği kesin birşeyi inkâr eden kimse
kat’î : kesin bir şekilde
keşf-i katî : kesin keşif, kesin bir şekilde ortaya çıkarma, belirtme
keşfü’l-kubur : kabirdeki ölülerin hallerini görme
Kur’ân-ı Azîmüşşan : şan ve şerefi büyük olan Kur’ân
Kur’ân-ı Mu’cizü’l-Beyan : açıklamalarıyla ve anlatımıyla benzerini yapmakta akılları âciz bırakan, mu’cize olan Kur’ân
mağlup etmek : yenmek, galip gelmek
merhum : rahmete kavuşmuş, vefat etmiş
mu’cizât-ı Ahmediye : Peygamber Efendimizin (a.s.m) gösterdiği mu’cizeler
muannid : inatçı, direnen
mübarek : bereketli, hayırlı
münafık : iki yüzlü, inanmadığı halde inanmış görünen kimse
Münker Nekir : öldükten sonra insanları iman bakımından sorguya çekecek melekler
müşahede : gözlem
nûrun alâ nûr : nur üstüne nur, iyiden de iyi
semâvî : İlâhî, Allah tarafından gelen
sürur : mutluluk, sevinç
şakirt : öğrenci
şarâb-ı Kevser : Cennetteki Kevser nehrinin sarhoş etmeyen leziz şarabı
taam : gıda, yiyecek
tasdik : doğrulama, onaylama
terhis : göreve son verme
tezkere : belge
uhrevî : âhirete ait
vaad : etmek
vech-i i’câz : mu’cizelik yönü
zekâvet : zekîlik
Yükleniyor...