Hata 69: Nur talebelerinin şapka giymeyerek bere giydikleri müşahede edilmiştir.
Cevap: Nur talebelerinin umumu değil, ehl-i takvâ olanlar, hususan hayat-ı içtimaiye ile alâkası az olanlar lüzumsuz, mânâsız, secdeye mâni olan şapkayı giymediklerini medâr-ı mes’uliyet zanneden, kendisi hakikat ve adalet ve maslahat-ı millet nazarında mes’uldür.
Hata 70: Şapkanın küfür alâmeti olması ve sayılması bir iman haline geldiği gibi.
Cevap: Kırk sene evvel İstanbul ulemasına verdiğim cevabı, mahkemede beyan ettiğim gibi, bütün ulema-i İslâmın istimal ettiği bir tabiri yalnız bana isnat etmek ve bunu da “bir iman haline geldiği” ile tabir etmek, hem İslâmiyete, hem ehl-i ilme, hem bana karşı bir ittiham değil, divanecesine bir ihanettir. Ona iade ediyorum.
Hata 71: Medreselerin ve tekyelerin kapanmasından, ezan ve kàmette Allahu ekber denilmemesinden, bunlar âhirzaman alâmetlerinden sayıldığından, inkılâp hareketlerine karşı bir kışkırtmak istediği anlaşılmıştır.
Cevap: Kırk sene evvel bir iki hadîsin te’vilini beyan ettiğimi ve Diyanet Riyasetinin ulemasının yeni icadlarının fetvasına karşı on beş sene evvel yazdığım bir risaleyi reddetmeyip bana ilişmedikleri halde, bu meseleyi şimdi medâr-ı bahsetmek adliye kanunuyla hiç bir münasebeti yok. Makam-ı iddia eski nakaratı tekrar edip, bin dereden su toplamak nev’inde isnad etmesi hem yanlış, hem hatâ, hem de idareye bir zararı muhtemeldir.
Hata 72: “Beşinci Şuânın meselelerini herkese göstermek caiz değildir, mahremdir” ihtarını yapmayı unutmamıştır.
Cevap: Her bahaneyle bizi perişan etmek isteyen gizli düşmanlarımızın şerlerinden tahaffuz ve müddeî gibi sathîce mânâlar verilmemek için, “Bu mahremdir, herkese gösterilmesin” denilmesini bir suç sayıp ve suçunu ikrar ediyor mânâsına çevirmek zâhir bir yanlıştır.
Cevap: Nur talebelerinin umumu değil, ehl-i takvâ olanlar, hususan hayat-ı içtimaiye ile alâkası az olanlar lüzumsuz, mânâsız, secdeye mâni olan şapkayı giymediklerini medâr-ı mes’uliyet zanneden, kendisi hakikat ve adalet ve maslahat-ı millet nazarında mes’uldür.
Hata 70: Şapkanın küfür alâmeti olması ve sayılması bir iman haline geldiği gibi.
Cevap: Kırk sene evvel İstanbul ulemasına verdiğim cevabı, mahkemede beyan ettiğim gibi, bütün ulema-i İslâmın istimal ettiği bir tabiri yalnız bana isnat etmek ve bunu da “bir iman haline geldiği” ile tabir etmek, hem İslâmiyete, hem ehl-i ilme, hem bana karşı bir ittiham değil, divanecesine bir ihanettir. Ona iade ediyorum.
Hata 71: Medreselerin ve tekyelerin kapanmasından, ezan ve kàmette Allahu ekber denilmemesinden, bunlar âhirzaman alâmetlerinden sayıldığından, inkılâp hareketlerine karşı bir kışkırtmak istediği anlaşılmıştır.
Cevap: Kırk sene evvel bir iki hadîsin te’vilini beyan ettiğimi ve Diyanet Riyasetinin ulemasının yeni icadlarının fetvasına karşı on beş sene evvel yazdığım bir risaleyi reddetmeyip bana ilişmedikleri halde, bu meseleyi şimdi medâr-ı bahsetmek adliye kanunuyla hiç bir münasebeti yok. Makam-ı iddia eski nakaratı tekrar edip, bin dereden su toplamak nev’inde isnad etmesi hem yanlış, hem hatâ, hem de idareye bir zararı muhtemeldir.
Hata 72: “Beşinci Şuânın meselelerini herkese göstermek caiz değildir, mahremdir” ihtarını yapmayı unutmamıştır.
Cevap: Her bahaneyle bizi perişan etmek isteyen gizli düşmanlarımızın şerlerinden tahaffuz ve müddeî gibi sathîce mânâlar verilmemek için, “Bu mahremdir, herkese gösterilmesin” denilmesini bir suç sayıp ve suçunu ikrar ediyor mânâsına çevirmek zâhir bir yanlıştır.
Önceki Risale: On Üçüncü Şuâ / Sonraki Risale: Beşinci Şuâ