Nasıl ki Hazret-i İmam-ı Ali (r.a.) sarîh bir surette Siracü’n-Nur’un tarih-i telifini ve tekemmül zamanını ve meşhur ismini تُقَادُ سِرَاجُ النُّورِ fıkrasıyla haber vermiş. Öyle de, بِنُورِ جَلاَلٍ بَازِخٍ وَشَرَنْطَخٍ (ilâ âhir) fıkrasıyla da Siracü’n-Nur’un esaslarından haber veriyor.
Çünkü جَلاَلٍ بَازِخٍ izzet, azamet ve celâl ve kibriyadır. شَرَنْطَخٍ Süryanice Rauf ve بَرْكُوتٍ Rahîmdir. Demek Hazret-i İmam-ı Ali Radıyallahu Anh Siracü’n-Nur’u tarif ediyor “Hayatını ve nurunu, kibriya ve azamet ve refet ve rahîmiyetten alıyor” diye mümtaz hasiyetini beyan eder.
Üçüncüsü: Hazret-i İmam-ı Ali Radıyallahu Anh, bu fıkrada
بِهِ النَّارُ اُخْمِدَتْ cümlesiyle diyor ki: 1354’te Siracü’n-Nur (yani, Risale-i Nur’un nuru) ile dalâletin tecavüz eden nârı inşaallah sönecek. Yani, fitne-i diniye ateşini ya tahribattan vazgeçirecek veya ileri tecavüzatını kıracak.
Eğer hicrî tarihi olsa, bundan iki sene evvel, dini dünyadan tefrik fırsatından istifade ile, dinin ve Kur’ân’ın zararına olarak ilerleyen dehşetli tasavvuratın tecavüzatı tevakkuf etmesi, elbette karşılarında kuvvetli bir seddin bulunmasındandır. O sed ise, bu zamanda çok intişar eden Risale-i Nur’un keskin hüccetleri ve kuvvetli burhanları olduğu çok emarelerle hissediliyor. Ve bu ikinci ihtimaldeki işaret-i Aleviye dahi onu teyid ediyor. HAŞİYE
Çünkü جَلاَلٍ بَازِخٍ izzet, azamet ve celâl ve kibriyadır. شَرَنْطَخٍ Süryanice Rauf ve بَرْكُوتٍ Rahîmdir. Demek Hazret-i İmam-ı Ali Radıyallahu Anh Siracü’n-Nur’u tarif ediyor “Hayatını ve nurunu, kibriya ve azamet ve refet ve rahîmiyetten alıyor” diye mümtaz hasiyetini beyan eder.
Üçüncüsü: Hazret-i İmam-ı Ali Radıyallahu Anh, bu fıkrada
بِهِ النَّارُ اُخْمِدَتْ cümlesiyle diyor ki: 1354’te Siracü’n-Nur (yani, Risale-i Nur’un nuru) ile dalâletin tecavüz eden nârı inşaallah sönecek. Yani, fitne-i diniye ateşini ya tahribattan vazgeçirecek veya ileri tecavüzatını kıracak.
Eğer hicrî tarihi olsa, bundan iki sene evvel, dini dünyadan tefrik fırsatından istifade ile, dinin ve Kur’ân’ın zararına olarak ilerleyen dehşetli tasavvuratın tecavüzatı tevakkuf etmesi, elbette karşılarında kuvvetli bir seddin bulunmasındandır. O sed ise, bu zamanda çok intişar eden Risale-i Nur’un keskin hüccetleri ve kuvvetli burhanları olduğu çok emarelerle hissediliyor. Ve bu ikinci ihtimaldeki işaret-i Aleviye dahi onu teyid ediyor. HAŞİYE
Dipnotlar - Arapça İbareler - Haşiyeler:
HAŞİYE : Hem de اِنَّا اَعْطَيْنَا nın sırrı kısmen tahakkuk etmiş. Çünkü, süfyaniyetin dört rüknünden en kuvvetlisi ve dehşetlisi bütün bütün çekildi. Kabir altında azap çekiyor. Ve en büyüğü dahi alâkası bilfiil çekilmiş, Mason komitesinin mahkûmu ve âleti olup azabıyla meşguldür. Yalnız onun gölgesi hükmediyor. İleri tecavüz etmemekle beraber kısmen geriliyor. Bâki kalan iki şahıs ise ellerinden gelse tamire çalışacaklar.
Önceki Risale: Birinci Şuâ