İfade

Telepati nev’inden, ruhumla şiddet-i alâkası olan bir şahs-ı meçhul, muhtelif ve birbirinden uzak mevzulara dair, birdenbire kibrit yakmak gibi seri sualler soruyor. Ratb ve yâbis karışıyor.

İntihap, kariin arzusuna tabidir.

(...اَلْحَمْدُ ِللهِ الَّذِى قَالَ:(وَلاَ تَنَازَعوُا فَتَفْشَلُوا وَتَذْهَبَ رِيحُكُمْ وَاصْبِرُوا 1
Sual: Âlem-i İslâm ulemasının ortasındaki müthiş ihtilâfata ne dersin ve reyin nedir?

Cevap:

Evvelâ:HAŞİYE Âlem-i İslâma gayr-ı muntazam veya intizamı bozulmuş bir meclis-i meb’usan ve encümen-i şûrâ nazarıyla bakıyorum. Şeriattan işitiyoruz ki, rey-i cumhur budur, fetvâ bunun üzerinedir. İşte şu, bu meclisteki rey, ekseriyetin naziresidir. Rey-i cumhurdan mâadâ olan akval, eğer hakikat ve mağzdan hâli ve boş olmazsa, istidadâtın reylerine bırakılır. Ta her bir istidat, terbiyesine münasip gördüğünü intihap etsin.

Dipnotlar - Arapça İbareler - Haşiyeler:

1 : Allah’a hamd olsun ki, şöyle buyurmuştur: “İhtilâfa düşmeyin; sonra cesaretiniz kırılır, kuvvetiniz de elden gider. Sabredin...” Enfâl Sûresi, 8:46.
HAŞİYE : Bir zaman böyle demiştim.
| Sonraki Sayfa »
Ekranı Genişlet
Lügat Listesi

Lügatler :

akval : sözler
âlem-i İslâm : İslâm âlemi, İslâm dünyası
ekseriyet : çoğunluk
encümen-i şûrâ : istişare heyeti, meclis danışma kurulu
fetvâ : bir mesele hakkında ehil olan kimse tarafından verilen dinî hüküm
gayr-ı muntazam : tertipsiz, düzensiz
hâli : boş
haşiye : dipnot, açıklayıcı not
ihtilâfat : ihtilâflar, ayrılıklar, görüş birliği içinde olmama
intihap : seçme, seçim
intizam : düzenlilik
istidadât : yetenekler
istidat : yetenek
kari’ : okuyucu
mâadâ : başka, –in dışında
mağz : öz, ruh
meclis-i meb’usan : mebuslar meclisi, Osmanlı Devleti zamanında halk tarafından seçilen mebusların meclisi, Millet Meclisi
mevzu : bahis, konu
muhtelif : çeşitli, farklı
münasip : uygun
nazarıyla : gözüyle, bakışıyla
naziresi : benzeri, misli
nev’i : çeşit, tür
ratb : yaş
rey : görüş, düşünce, fikir
rey-i cumhur : çoğunluğun görüşü; uzman kişilerin veya âlimlerin çoğunluğunun görüşü
sual : soru
şahs-ı meçhul : bilinmeyen şahıs
şeriat : İlâhî kanun; Allah tarafından bildirilen hükümlerin hepsi, İslâmiyet
şiddet-i alâka : şiddetli ilgi ve alâka
telepati : birinin düşündüklerini veya uzakta geçen bir olayı hiçbir bağlantı olmadan algılama, uza duyum
ulema : âlimler
yâbis : kuru
Yükleniyor...