Hasbünallah ve Ni’mel Vekil
Bil ki: Allaha tevekkül edene Allah kâfidir.
“Allah bize yeter. O ne güzel vekildir.”
Çünkü O, bizim mâlikimiz ve her şeyin mâlikidir. Allaha intisap ettiğimizde her şey bizim mülkümüz gibi olur.
Hasbünallah ve Ni’me’l- Vekîl
Çünkü O, Kâmil-i Mutlaktır. Kemâl ise lizatihi mahbûbdur. Vücudun ona feda edilmesi, kemâlin şe’nindendir.
Hasbünallah ve Ni’me’l- Vekîl
Çünkü O, bizzat sevilen celâl, cemâl ve kemâl sahibi Celîl-i Cemîldir. Onun cemâl tecellilerini tecdit şevki ile, gülerek ölür ve mesrurane diriliriz.
Hasbünallah ve Ni’me’l- Vekîl
Çünkü O, Vacibü-l vücuddur. Her varlığı icad eden O’dur. Onun vücub-u vücudunu bilmemiz bize bütün vücudu verir. Bilmediğimizde ise, elimizde dünya dolusu yokluklar taşıyan bir nokta vücud kalır.
Hasbünallah ve Ni’me’l- Vekîl
Çünkü O, Kadim-i Ebedi, Daim-i Bâkidir. “O’na bakan cihet dışında her şey helâk olucudur.” (Kasas, 88)
Hasbünallah ve Ni’me’l- Vekîl
Çünkü dünya fâni ve hayat zâildir.
Hasbünallah ve Ni’me’l- Vekîl
Çünkü O’nun marifeti olmazsa bütün dünya lezzetleri dehşetli elemlerle insanı gam ve keder içinde bırakır. O’na teveccüh ve rahmetiyle irtibat hâlinde ise; geçici lezzetler zeval elemlerinden kurtulup teceddüd-i emsal lezzetini verir.
Hasbünallah ve Ni’me’l- Vekîl
Çünkü vücud nurları ancak O’nunladır. O’nun marifeti olmazsa dehşetli yokluk karanlıkları olur.
Hasbünallah ve Ni’me’l- Vekîl
Çünkü O’nu bilir, O’na şekvada bulunur ve O’nu razı edersek kâinatın envaına olan ihtiyaçlarımıza karşı bize yeter. Ama zahiri nazarda ihtiyaçlarımız ellerinde olan sebeplere yönelir ve onlara şikâyette bulunursak, onlar kör ve sağır olup bizi duymamakla ve görmemekle beraber, işler karışır, yollar kapanır.
Bu durum doğrudan sultana hâlini arzedip de arzusu hemen yerine getirilen kimse ile, yardıma gelsinler diye memleket ahalisine tek tek müracaat eden kimsenin misali gibidir. Hâlbuki onlar yardım için ittifak da etseler, bu çok uzun bir zamanda ve pek büyük bir külfetle gerçekleşir.