İlâhi San’atlardaki Büyüklük ve Küçüklük

Bil ki: Cemil, Hakîm olan Sâni’in san’atındaki çeşitlilik, hayvanlarda, özel­lik­le iki kanadıyla uçan kuşlarda, balıklarda, meleklerde, filcümle âlemlerde bü­yük­lük- küçüklük itibariyle zerrelerden güneşlere kadar farklı faklıdır. Bütün bun­lar­da Cenâb-ı Hak, küçüğü büyüğe bir misal-i musağğar kılmıştır.

İlâhi san’attaki bu hususiyet:
- İrşatta bir lütuftur.
- Tefekkürü kolaylaştırır.
- Kudret mektuplarının daha kolay okunmasını sağlar.
- Kudretin kemâlini izhar eder.
- Cemâlî ve celâlî iki tür ilâhi san’atı ortaya koyar.

Çünkü dakik ve gizli olmak bilinmeme sebeplerindendir. Cenâb-ı Hak bun­la­rı büyük harflerin apaçık oluşuyla izale etmiştir. Keza, genişlik ve azamet de bilinmeme sebeplerindedir. Böyle şeyleri nazar iha­ta edemez, fehim zabtedemez. Cenâb-ı Hak bunları küçük harflerin yakınlığı ile ortadan kaldırmıştır.

Ama şeytana talebelik yapan nefs-i emmâre ise, cismin küçüklüğünden san’­a­tın küçük olduğunu zannederek bunların sağır, kör sebeplerden sudurunu müm­kün görür. Büyük san’atların da hikmetle yazılmadığını, onlarda abesiyet ve tesadüf olduğunu iddia eder.

İndirme Linkleri
Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Yükleniyor...