Sünnet - Bid'at - Edep ilişkisi...
ALTINCI NÜKTE
Kavaid-i Şeriat-ı Garrâ ve desâtir-i Sünnet-i Seniyye tamam ve kemâlini bulduktan sonra, yeni icadlarla o düsturları beğenmemek veyahut -hâşâ ve kellâ- nâkıs görmek hissini veren bid’aları icad etmek dalâlettir, ateştir. Sünnet-i Seniyyenin merâtibi var. Bir kısmı vâciptir, terk edilmez. Bir kısmı, ibadete tâbi Sünnet-i Seniyye kısımlarıdır. Diğer kısmı, “âdâb” tabir ediliyor ki, Siyer-i Seniyye kitaplarında zikredilmiş.
YEDİNCİ NÜKTE
Sünnet-i Seniyye edeptir. Hiçbir meselesi yoktur ki, altında bir nur, bir edep bulunmasın. Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm ferman etmiş: اَدَّبَنِى رَبِّى فَاَحْسَنَ تَاْدِيبِى Yani, “Rabbim bana edebi güzel bir surette ihsan etmiş, edeplendirmiş.” Evet, siyer-i Nebeviyeye dikkat eden ve Sünnet-i Seniyyeyi bilen, kat’iyen anlar ki, edebin envâını, Cenâb-ı Hak, Habibinde cem etmiştir.
Okunan Yer: On Birinci Lem'a, 6. 7. Nükteler
Açıklayan: Mehmed Kırkıncı Hocaefendi
Yorumlar