ACZ-İ MENDİ
“Der tarîk-ı Nakşibendi lâzım-amed çar-ı terk.
Terk-i dünya, terk-i ukba, terk-i hesti, terk-i terk.”
Yani, Nakşibendî tarikatında şu dört şeyin terki lazımdır: Dünyayı, ahireti, varlığı terk etmek ve bu terkleri de terk ile hatıra getirmemek.
Üstad Bediüzzaman, Mektubat adlı eserinde Nakşîlerin bu dört esasına mukabil şu dört esası nazara verir:
“Der tarîk-ı acz-mendi lâzım amed çâr çiz.
Fakr-ı mutlak acz-i mutlak, şükr-ü mutlak, şevk-i mutlak ey aziz.”
Tarik yol demektir. Tarikat kelimesini ıstılah mânâsıyla alıp, Bedüzzaman’ın iman ve Kur’ana hizmet yolunu bir tarikat olarak düşünmek gerçeğe aykırı olur. Kendisinin burada verdiği mesaj şudur:
Benim gittiğim yolun esası, aczinin ve fakrının mutlak olduğunu bilmek, Allah’a güvenerek mutlak bir şevk ile çalışmak ve O’na sonsuz şükretmektir.
Terk-i dünya, terk-i ukba, terk-i hesti, terk-i terk.”
Yani, Nakşibendî tarikatında şu dört şeyin terki lazımdır: Dünyayı, ahireti, varlığı terk etmek ve bu terkleri de terk ile hatıra getirmemek.
Üstad Bediüzzaman, Mektubat adlı eserinde Nakşîlerin bu dört esasına mukabil şu dört esası nazara verir:
“Der tarîk-ı acz-mendi lâzım amed çâr çiz.
Fakr-ı mutlak acz-i mutlak, şükr-ü mutlak, şevk-i mutlak ey aziz.”
Tarik yol demektir. Tarikat kelimesini ıstılah mânâsıyla alıp, Bedüzzaman’ın iman ve Kur’ana hizmet yolunu bir tarikat olarak düşünmek gerçeğe aykırı olur. Kendisinin burada verdiği mesaj şudur:
Benim gittiğim yolun esası, aczinin ve fakrının mutlak olduğunu bilmek, Allah’a güvenerek mutlak bir şevk ile çalışmak ve O’na sonsuz şükretmektir.