Sorularla Risale
Sitedeki Yazıları
EBÛ HÜREYRE (R.A.)
EĞİRDİR MÜFTÜSÜ
EHL-İ FETRET
ERZURUM
ESİD (R.A.)
Peygamber Efendimize kuvve-i maneviyesini takviye etmek ve desteklemek için mi veriliyor?
"Basir", "Şehid" ve "Rakib" isimlerini ve aralarındaki farkları izah edebilir misiniz?
"Bütün av, yaban eşeğinin karnındadır (Yani onu avlayan av ihtiyacını karşılar ve başka avlara ihtiyacı kalmaz)." cümlesini izah eder misiniz?
"Gelecek günlerdeki, şimdi adem olan musibet ve hastalıkları düşünüp, şimdiden onlardan müteellim olmak, sabırsızlık göstermek, hiçbir mecburiyet olmadan kendi kendine zulmetmek..." Mecburiyet olmadan kendine zulmetmenin izahını yapar mısınız?
"Hem mesela, şiddetli bir inatla, ehemmiyetsiz, zail, fâni umurlara karşı hissiyatını sarf eder. Bakar ki, bir dakika inada değmeyen bir şeye bir sene inat ediyor..." İzah eder misiniz?
"Her akşamda Güneş arşa gider, secde eder. İzin alıyor, sonra geliyor." cümlesini açıklar mısınız?
"İhya ve nefh-i ruh keyfiyetindeki hâtem-i İlâhîye bakınız ki, pek çok garip garip haşirleri, acip acip neşirleri göresiniz!" cümlesini izah eder misiniz?
"İstanbul’da bu âfetli şöhret içinde mücadele ederek nihayet rakiblerimin ifsadatıyla, merhum Sultan Abdülhamid’in emriyle tımarhaneye kadar sürüklendim..." Abdulhamit Han'ın Üstad'ı tımarhaheneye atma sebebi nedir?..
"Ve vüs'at-i rahmet ve kerem-i İlâhînin muktezasıdır." ifadesinden maksat nedir?
''Yani, bu melâikenin tesbihatı adedince her kelime-i tayyibe, hava sayfasında yazılıyor.'' cümlesindeki “yazılıyor”dan maksat nedir, hava radyoda nasıl istihdam ediliyor?
Haram ve helal konusunun Risalelerde nasıl işlendiğini merak ediyorum. Yardımcı olur musunuz?
Sabah namazında yapılan dönerli okuma yeni kardeşlere biraz ağır geliyor. "Niye yapıyoruz?.." diye sorduklarında cevap veremiyoruz. Dönerli okuma yapma hakkında bilgi verir misiniz?
Yaratılmadan önce, yoklukta iken; acı, elem ve sonunda da cehennemde kalma ihtimali olan bir varlık ister misin, diye sorulsa idi, şimdiki bildiklerimle hayır derdim. Bize evet cevabını verdirecek, varolma güzellikleri neler olabilir?
" 'Hu zamirinin mutlak ve müphem işareti hangi zata bakıyor?' işaretine bir karine-i teayyün o hüccette bulunması..." ifadesini açar mısınız?
" 'Lailahe illa ente' cümlesiyle istikbalimize, 'Sübhaneke' kelimesiyle dünyamıza, 'İnni küntu minezzalimin' fıkrasıyla nefsimize nazar-ı merhametini celb etmeliyiz." cümlesini açıklar mısınız?
" İlim, malûma tâbidir. Bu kaziyeye göre, malûm, ilme tâbi değildir; çünkü devir lâzım gelir." cümlesini izah eder misiniz?
" اَحَدُكُمْ kelimesiyle der: Cemaatten hayatını alan hayat-ı içtimaiye ve medeniyetiniz ne olmuş ki, böyle hayatınızı zehirleyen bir ameli kabul eder?" ifadesini izah eder misiniz?
" اِنَّ الَّذِينَ تَدْعُونَ مِنْ دُونِ اللّهِ لَنْ يَخْلُقُوا ذُبَابًا وَلَو اجْتَمَعُوا لَهُ ilâ âhir... ayeti sizi susturur." Bu ayet-i kerime hakkında bilgi verir misiniz?
" اِهْدِنَا الصِّرَاطَ الْمُسْتَقِيمَ" ayetinin, hüccet-i tevhide ve bir ders-i hikmete ve bir tâlim-i ahlâka işaret etmesini izah eder misiniz?
" قُلْ هُوَ karinesiz işarettir. Demek ıtlakla tayindir. O tayinde taayyün var. Ey, لاَ هُوَ اِلاَّ هُوَ Şu, tevhid-i şuhuda bir işarettir. Hakikatbîn nazar tevhide müstağrak olursa der ki: لاَ مَشْهُودَ اِلاَّ هُوَ" İzah eder misiniz?
" ‘Bütün ilimlerin ve marifetlerin ve kemalât-ı insaniyenin en büyüğü imandır ve iman-ı tahkikîden gelen tafsilli ve bürhanlı marifet-i kudsiyedir.’ diye ehl-i hakikat ittifak etmişler." Marifet-i kudsiye ne demektir?
" ‘Kanaat, tükenmez bir hazinedir.’ hadisinin sırrıyla, kanaat bir define-i hüsn-ü maişet ve rahat-ı hayattır." İzah eder misiniz?
" ‘Meleke-i mârifet-i hukuk’ dedikleri her fenalığın maddeten zararını ihsas ede ede ve efkâr-ı umumiyeyi ikaz etmekle hâsıl olan ‘meleke-i riayet-i hukuk’ dedikleri emri, şeriat-ı İlâhiyeye bedel..." Devam eden cümleyi açıklar mısınız?
" ‘On yedi şeker yerine kutu sekiz şekerle dolsun.’ diye taaccüp ettik. İşte bu vâkıa, bize şuhud derecesinde kanaat verdi ki, bu sır, Risale-i Nur'a, hâdimlerine bir inâyet-i İlâhiye ve bir iltifat-ı Rabbaniyedir.” Bu ifadeleri izah eder misiniz?
" ‘Şu garib ve acip mahluklar kimlerdir? Nereden geliyorlar? Nereye gidiyorlar?’ diye ahvallerini anlamak üzere hilkat hükûmeti, fenn-i hikmeti karşılarına çıkardı." cümlesini özellikle “hilkat hükumeti” kavramını izah eder misiniz?
"'Dinsiz bir millet yaşayamaz.' dünyaca bir umumî düsturdur." İzah eder misiniz? Pek çok dinsiz var, umumi düstur olmasını nasıl anlayacağız?
"'Fesübhânallah, dedim. İnsanda bu derece sukut olabilir mi? Ne kadar hakikatsiz bir insandı!' diye o biçareyi gıybet ettim, günaha girdim." Buradaki söz konusu günahı nasıl anlamalıyız?
"'Fikrin evveli amelin âhiri, amelin evveli fikrin âhiri' olan kaidesinin zımnındaki sırr-ı aciptir." cümlesini açar mısınız?
"'Gökyüzünü yükseltip nizam ve ölçü verdi. Tâ ki ölçüde sınırı aşmayın.' âyetindeki, dört mertebe, dört nevi mizana işaret eden, dört defa mizan zikretmesi,.." mizan kelimesini açıklar mısınız?
"'Hazret-i İsâ Aleyhisselâmın bir mukaddes vekili' diye, o enâniyete bir kudsiyet verir. Onun için, dünyaca en büyük makam işgal eden Hıristiyan havasları tam dindar olabilirler." İzah eder misiniz?
"'Her umumî kâidenin bir istisnâsı vardır.' olan kaide-i külliyeyi tahsis ediyor. Çünkü kendisi bu kaidenin şümulünden hariç kalmıştır." İzah eder misiniz, kendisinden maksat Allah mıdır?
"'İslamiyet tehlikededir, yangın var!' diye her taifeyi korkuttu." cümlesini izah eder misiniz?
"'Lâ mevcûde illâ Hû" diyerek, yanlış etmişler. 'Hakàiku’l-eşyâi sâbitetün' kaide-i esâsiyeyi inkâr etmek derecesine düşmüşler." Eşyanın hakikatini inkâr etmenin tehlikeleri nedir ki, bundan şiddetle bahsedilmiş?
"'Men Rabbüke” (Senin Rabbin kimdir?) diye suallerine karşı, kendini medresede zannedip nahiv ilmiyle cevap vererek, 'Men mübtedâdır, Rabbüke onun haberidir.' " Arapça hocamız "Men Ente" ifadesinde men haber, ente mübtedadır dedi, nasıl anlamak gerek?
"'Mevâlid-i selâse' denilen maâdin, nebâtat ve hayvânâtın yedi tabakaları ve yedi kat âlemleri,.." Bu "yedi kat alem" ne demek?
"'Onu bulan her şeyi bulur. Onu bulmayan hiçbir şey bulmaz, bulsa da başına bela bulur.' ne derece âli bir hakikat olduğunu gördüm ve 'Ne mutlu gariplere!' hadisinin sırrını anladım, şükrettim." ifadesinin hadisle münasebeti nedir?
"'Yetmiş bin perde arkasında Cenâb-ı Hakkı görmüş.' tabiri, bu’diyet-i mekânı ifade ediyor. Halbuki, Vâcibü’l-Vücud mekândan münezzehtir, her şeye her şeyden daha yakındır. Bu ne demektir?" Cevabı izah eder misiniz?
".., iman fiilini hayal nazarına gösterip, keyfiyetin tasvir edilmesine, dahili ve harici delillerin tecellisiyle imanın istimrar ve devam ile teceddüt etmesine işarettir." Açıklar mısınız?
"... 'Bismillâhirrahmânirrahîm' de, o hakikate yapış ve vahşet-i mutlakadan ve hadsiz ihtiyâcâtın elemlerinden kurtul. Ve o Sultan-ı Ezel ve Ebedin tahtına yanaş..." İzah eder misiniz?
"... adi bir adam, en yüksek bir makama, muhabbet ettiği ali-makam bir zatın tebaiyetiyle girebilir." cümlesine göre; en yüksek makama çıkmanın yolu tebaiyetten mi geçer?
"... Ayrı ayrı tarzlarda otuz üç âyet müttefikan Risale-i Nur’u remizleriyle gösterdiği, hayal meyal görüldü..." Uzaktan uzağa, icmalen, hayal meyal ifadelerini açıklar mısınız?
"... Bediüzzaman Said Nursî’nin Hutbetü’ş-Şamiye ve Risale-i Nur Mizanları adlı kitaplara mukabil halis teşekkürlerimin kabulünü rica ederim..." ifadesine binaen; Risale-i Nur mizanları hangi eserdir, münteşir midir?
"... Birinci cümlenin ikinci cümleye tercihan zikri, onların rayblarının menşei, hasta tabiatlarıyla kötü vücutları olduğuna işarettir." cümlesini izah eder misiniz?
"... dört erkân-ı imaniyeyi içine almakla 'Lâ ilâhe illâllah' rüknüne denk tutulan 'Muhammedun Resulullah' risalet-i Muhammediye (a.s.m.)..." Bu cümleyi açıklarken, neden 'dört erkan' dediğini de izah eder misiniz?
"... fırtınaların hengâmında herşeyi sarsan o fırtınaların ve harplerin zulümatından kurtulmak için nur arayan mü’minler içinde, Resâili’n-Nur şakirtleri az bir zaman sonra tezahür ettiklerinden..." Devamıyla açıklar mısınız?