MEKKE
Kızıldeniz’in doğusunda ve Suudi Arabistan sınırları içinde yer alan bir şehirdir. Eski adı Bekke’dir. Nüfusu 1980 sayımları itibariyle 550.000’dir. Kur’ân-ı Kerimde Ümmü’l-Kurâ (Kentlerin Anası) ve Bekke adıyla da anılır. Kâbe-i Muazzama, Safâ ile Merve, Zemzem Kuyusu, Hacerü’l-Esved, Arafat, Müzdelife, Mina, Cebel-i Rahme, Mescid-i Nemire, Mescid-i Hayf, Nur Dağı, Hira Dağı gibi kutsal mekânlar buradadır. Hac ibadeti bütünüyle Mekke’de gerçekleşir.
Mekke’ye ve Medine’ye Müslüman olmayanlardan başkasının girmesine izin verilmez.
Önceleri Mekke-i Mükerreme dağlar arasında ıssız ve susuz bir vadiydi. Hz. İbrahim (a.s.) İlâhî bir emirle bu vadiye eşi Hz. Hacer ile oğlu Hz. İsmail’i yerleştirdi. Bir mu’cize eseri olarak Cenâb-ı Hak, Hz. İsmail ve Annesi Hacer validemize Zemzem suyunu ihsan etti. Daha sonra bu Zemzem suyunu görenler, onun etrafına yerleşmeye başladılar ve böylece çölün ortasında Mekke şehrinin ilk yerleşimi gerçekleşmeye başladı. İlerleyen yıllarda Hz. İbrahim ve oğlu Hz. İsmail’in Kâbe’yi inşa etmeleri ve herkesi tavafa çağırmalarıyla Mekke önemli bir merkez hâline geldi. Mekke, daha sonra ticareti ve panayırlarıyla bölgede ün kazandı.
Hz. Muhammed’e (a.s.m.) peygamberlik burada geldi (610) ve peygamberliğinin ilk 13 yılı burada geçti. Peygamber Efendimiz ve Müslümanlar, 622 yılında, Medine-i Münevvere’ye hicret etti. 630 yılında Mekke fethedildi ve putlardan temizlendi.
İdârî anlamda buraya sırasıyla Emevîler, Abbasîler, Memlûk sultanları ve Osmanlılar hizmet ettiler. Birinci Dünya Savaşından sonra, 1925’den itibaren de aynı görev Suudi Arabistan tarafından sürdürülmektedir.
Mekke’ye ve Medine’ye Müslüman olmayanlardan başkasının girmesine izin verilmez.
Önceleri Mekke-i Mükerreme dağlar arasında ıssız ve susuz bir vadiydi. Hz. İbrahim (a.s.) İlâhî bir emirle bu vadiye eşi Hz. Hacer ile oğlu Hz. İsmail’i yerleştirdi. Bir mu’cize eseri olarak Cenâb-ı Hak, Hz. İsmail ve Annesi Hacer validemize Zemzem suyunu ihsan etti. Daha sonra bu Zemzem suyunu görenler, onun etrafına yerleşmeye başladılar ve böylece çölün ortasında Mekke şehrinin ilk yerleşimi gerçekleşmeye başladı. İlerleyen yıllarda Hz. İbrahim ve oğlu Hz. İsmail’in Kâbe’yi inşa etmeleri ve herkesi tavafa çağırmalarıyla Mekke önemli bir merkez hâline geldi. Mekke, daha sonra ticareti ve panayırlarıyla bölgede ün kazandı.
Hz. Muhammed’e (a.s.m.) peygamberlik burada geldi (610) ve peygamberliğinin ilk 13 yılı burada geçti. Peygamber Efendimiz ve Müslümanlar, 622 yılında, Medine-i Münevvere’ye hicret etti. 630 yılında Mekke fethedildi ve putlardan temizlendi.
İdârî anlamda buraya sırasıyla Emevîler, Abbasîler, Memlûk sultanları ve Osmanlılar hizmet ettiler. Birinci Dünya Savaşından sonra, 1925’den itibaren de aynı görev Suudi Arabistan tarafından sürdürülmektedir.