MERYEM
Hz. İsâ’nın annesidir. Meryem ismi, “dindar kadın” anlamına gelmektedir.
İmran ve hanımı ihtiyarlık çağına gelinceye kadar çocukları olmamıştı. Allah’a dua edip kendilerine bir çocuk vermesini istediler. Doğacak olan çocuğu da Allah’a adadılar. Beklenen çocuk kız oldu ve adını Meryem koydular.
İmran Hz. Meryem’in doğumundan önce vefat etti. Hz. Zekeriyya (a.s.) amcası olduğu için çocuğun vasisi olarak kabul edildi.
Hz. Meryem kız olmasına rağmen mabede kabul edildi ve mabedin bir odasında Hz. Zekeriyya’nın (a.s.) himayesi altında büyüdü. Hz. Zekeriyya (a.s.) ne zaman onun bulunduğu mihraba girse yanında yiyecekler bulurdu.
Birgün Hz. Meryem Silvan kuyu mağarasında kovasını doldurmak için bulunduğu bir sırada Hz. Cebrâil (a.s.) geldi ve ona bir erkek çocuk doğuracağını müjdeledi. Bu duruma çok şaşıran Hz. Meryem, utancı sebebiyle bir süre Benî İsrail’den saklandı. Hz. İsâ dünyaya geldiğinde çocuğu alıp onların yanına gitti. Onların ithamına maruz kaldı ve sustu. Ve Hz. İsâ mucizevî bir şekilde konuşarak Allah’ın elçisi olduğunu ilân etti.
İmran ve hanımı ihtiyarlık çağına gelinceye kadar çocukları olmamıştı. Allah’a dua edip kendilerine bir çocuk vermesini istediler. Doğacak olan çocuğu da Allah’a adadılar. Beklenen çocuk kız oldu ve adını Meryem koydular.
İmran Hz. Meryem’in doğumundan önce vefat etti. Hz. Zekeriyya (a.s.) amcası olduğu için çocuğun vasisi olarak kabul edildi.
Hz. Meryem kız olmasına rağmen mabede kabul edildi ve mabedin bir odasında Hz. Zekeriyya’nın (a.s.) himayesi altında büyüdü. Hz. Zekeriyya (a.s.) ne zaman onun bulunduğu mihraba girse yanında yiyecekler bulurdu.
Birgün Hz. Meryem Silvan kuyu mağarasında kovasını doldurmak için bulunduğu bir sırada Hz. Cebrâil (a.s.) geldi ve ona bir erkek çocuk doğuracağını müjdeledi. Bu duruma çok şaşıran Hz. Meryem, utancı sebebiyle bir süre Benî İsrail’den saklandı. Hz. İsâ dünyaya geldiğinde çocuğu alıp onların yanına gitti. Onların ithamına maruz kaldı ve sustu. Ve Hz. İsâ mucizevî bir şekilde konuşarak Allah’ın elçisi olduğunu ilân etti.