NECİD
Suudi Arabistan’ın orta kesiminde yer alan bir bölgedir. Hicaz Dağlarından doğuya uzanan kayalık bir bölge üzerinde yer alır. Kuzey, doğu ve güney bölümleri Nufud, Dehna ve Rub’ü’l-Hâlî kum çölleriyle çevrilidir. Tuveyk Dağları basamakları boyunca sıralanan verimli vahalarla Arame Platosu dışında yerleşim seyrektir.
Buradaki kabileler Hicretin 8. yılına kadar İslâma yönelmediler. Ancak bu tarihten itibaren binlerce kişilik gruplar hâlinde İslâmı kabul ettiler. Fakat Hz. Ebû Bekir’in (r.a.) halifeliği döneminde bu bölgedeki Arapların bir kısmı İslâma girdikleri hâlde henüz tamamen kalpleri dine ısınmamıştı. Bu kişiler iki grupta toplanıyorlardı: Zekât ödemeyenler ve sahte peygamberin peşine takılanlar. Bu hâdiseleri kontrol altına almak için Hz. Ebû Bekir (r.a.) ordu hazırladı. Hâlid ibni Velid’in (r.a.) önderliğinde, yalancı peygamber Müseylime-i Kezzâb ile savaş yapıldı. Bu savaş Arabistan’daki o zamana kadar yapılmış en kanlı savaştı. Müseylime öldürüldü ve Müslümanlar savaşı da yöre halkını da kazandılar.
Hz. Ali’nin (r.a.) halifeliği döneminde bölgede Haricîlik baş gösterdi ve Hz. Ali’nin kılıcıyla bastırıldı. 18. yüzyılın ortalarında da Vehhabiliğin merkezi hâline geldi ve bir nevi Haricîlerin bayraktarlığını yaptılar. Hâlen bu akım bölgede etkisini sürdürmektedir.
Buradaki kabileler Hicretin 8. yılına kadar İslâma yönelmediler. Ancak bu tarihten itibaren binlerce kişilik gruplar hâlinde İslâmı kabul ettiler. Fakat Hz. Ebû Bekir’in (r.a.) halifeliği döneminde bu bölgedeki Arapların bir kısmı İslâma girdikleri hâlde henüz tamamen kalpleri dine ısınmamıştı. Bu kişiler iki grupta toplanıyorlardı: Zekât ödemeyenler ve sahte peygamberin peşine takılanlar. Bu hâdiseleri kontrol altına almak için Hz. Ebû Bekir (r.a.) ordu hazırladı. Hâlid ibni Velid’in (r.a.) önderliğinde, yalancı peygamber Müseylime-i Kezzâb ile savaş yapıldı. Bu savaş Arabistan’daki o zamana kadar yapılmış en kanlı savaştı. Müseylime öldürüldü ve Müslümanlar savaşı da yöre halkını da kazandılar.
Hz. Ali’nin (r.a.) halifeliği döneminde bölgede Haricîlik baş gösterdi ve Hz. Ali’nin kılıcıyla bastırıldı. 18. yüzyılın ortalarında da Vehhabiliğin merkezi hâline geldi ve bir nevi Haricîlerin bayraktarlığını yaptılar. Hâlen bu akım bölgede etkisini sürdürmektedir.