2 وَاِنْ مِنْ شَىْءٍ اِلاَّ يُسَبِّحُ بِحَمْدِهِ1 بِاسْمِهِ سُبْحَانَهُ

اَلسَّلاَمُ عَلَيْكُمْ وَرَحْمَةُ اللّٰهِ وَبَرَكَاتُهُ 3

Aziz, sıddık, gayyûr kardeşim; Süleyman Efendiden anladım ki, bazı hususî müşkülâta mâruz oluyorsun. Sizin gibi metin insanlara sabır tavsiyesi zâiddir. Hizmetin kudsiyeti ve o hizmetteki zevk ve gayretindeki şevk, o acı hususî müşkülâta karşı gelir ve galebe eder tahmin ediyorum. Mümkün olduğu kadar aldırmamalısın. Kıymettar, kusursuz bir malın dükkâncısı müşterilere yalvarmaya muhtaç değil. Müşterinin aklı varsa o yalvarsın. 4 خَيْرُ اْلاُمُورِ اَحْمَزُهَا sırrınca, azîm hayırların müşkülâtı çok oluyor. Müşkülât çoğaldıkça ehl-i himmet fütur değil, gayret ve sebatını ziyadeleştirir. İnşaallah siz de öyle metîn ve sebatkârlardansınız.
5 اَلْبَاقِى هُوَ الْبَاقِى
Kardeşiniz
Said Nursî

• • •

Dipnotlar - Arapça İbareler - Haşiyeler:

1 : Her türlü noksan sıfatlardan yüce olan Allah’ın adıyla.
2 : “Hiçbir şey yoktur ki Allah’ı hamd ile tesbih etmesin.” İsrâ Sûresi, 17:44.
3 : Allah’ın selâmı, rahmeti ve bereketi üzerinize olsun.
4 : “İşlerin en hayırlısı zorlu olanıdır.” el-Aclûnî, Keşfü’l-Hafâ, 1:55
5 : Bâkî olan sadece Odur.
Önceki Risale: ( 254 ) / Sonraki Risale: ( 256 )
Ekranı Genişlet
Lügat Listesi

Lügatler :

âmin : “Allah’ım kabul eyle
azîm : büyük
aziz : çok değerli, izzetli
ehl-i himmet : himmet ve gayret sahipleri
fütur : usanç, gevşeklik
galebe etme : gelme
gayyûr : gayretli, hamiyetli, çalışkan
hayır : iyilik, faydalı ve sevaplı amel
hemşire : kız kardeş
hizmet-i Kur’âniye : Kur’ân hizmeti
hususî : özel
inşaallah : Allah dilerse, izin verirse
kıymettar : kıymetli, değerli
kudsiyet : kutsallık
mâruz olma : tesiri altında kalma
metânet : sağlamlık, sözünden ve kararından dönmeme
metin : sağlam, kuvvetli
müşkülât : zorluklar, güçlükler
sebat : kararlılık
sebatkâr : sebat eden, kararlı
sıddık : çok doğru ve bağlı
zâid : fazlalık, fazla
ziyadeleştirme : artırma, fazlalaştırma
Yükleniyor...