Bu yakınlarda Üstadımızın yanına ehemmiyetli iki miralay (ikisi de jandarma kumandanlarından), bir de ehemmiyetli bir meb’us (partinin müfettişlerinden) Üstadın yanına geldiler. Uzun bir sohbetten sonra, üçü de, kemâl-i teslimiyetle, Üstada dostluğa karar verdiler. Ve birisi, şimdiden Risale-i Nur talebesi olmuş. O meb’us (müfettiş-i umumî), Eski Said’in dostu imiş. Gittikten sonra haber aldık ki, bu zatın vasıtasıyla eski dahiliye vekili ve şimdi partinin kâtib-i umumisi olan Hilmi Bey, bilhassa hususî olarak Üstadın ziyaretine gelecek ve dostane bir surette görüşecek. Onun için, Üstad da size gönderdiğimiz bu sureti aynen onun eline vermek, o mevzuda konuşmak için kaleme alınmış. Daha o gelmeden berâ-yı malûmat size göndermeye Üstad bize izin verdi.

Hem Re’fet Beyin mübarek mahdumu Hüsnü’nün küçük risalesinin âhirine duasını yazdı, onu da leffen gönderiyoruz. Cenâb-ı Hakka hadsiz şükür olsun ki, hem Nurcu, hem ciddî dost, hem mütedeyyin bir kaymakam, şimdi buraya kaymakam olmuş. Eskide size gönderilen “Dahiliye Vekili ile Bir Hasbihal” namındaki parçayı dahi gönderiyoruz. Onu da Üstad ona okuyacak.
• • •
Önceki Risale: ( 164 ) / Sonraki Risale: ( 166 )
Ekranı Genişlet
Lügat Listesi

Lügatler :

âhir : son
âlem-i İslâm : İslâm dünyası
âşikâr : açıkça
avam-ı ehl-i iman : Allah’a inanan halk, mü’minler
berâ-yı malûmat : bilgi vermek için
beşer : insan
bilfiil : fiilen, uygulamada
bilhassa : özellikle
Cenâb-ı Hak : Hakkın ta kendisi olan sonsuz şeref ve yücelik sahibi Allah
dahilen : içerden
Dahiliye Vekili : İçişleri Bakanı
dostane : dostça
fa’l-i hayır : hayırlı iş, faaliyet
feylesof : filozof; felsefe ile uğraşan
fütuhat : fetihler, zaferler, başarılar
hâdise-i Kur’âniye : Kur’ân hâdisesi
hadsiz : sonsuz
haricen : dışarıdan
hasbihal : konuşma, sohbet etme
ilhad : dinsizlik, inkâr
intişar : yayılma
iştirak etmek : katılmak
kâtib-i umumi : genel sekreter
kemâl-i teslimiyet : tam bir teslimiyet
kuvve-i mâneviye : mânevî güç, moral
leffen : ekli, bitişik
mahdum : evlât; çocuk (asil kimselerin çocukları için kullanılır)
meb’us : milletvikili; gönderilmiş, görevli
mevzu : konu
miralay : albay
müfettiş-i umumî : genel müfettiş
mütedeyyin : dinin emirlerini eksiksiz yerine getiren, dindar
pususî : özel
risale : küçük çaplı kitap; Risale-i Nur’un bölümleri
suret : biçim; nüsha kopya
şiddet-i ihtiyac : ihtiyacın şiddeti, ihtiyacın şiddeti
şimâl-i garbî : kuzeybatı
şükür : Allah’a karşı minnet duyma, teşekkür etme
temin etmek : sağlamak
tevafuk : denk gelme, uygunluk
Zülfikar : Üstad Bediüzzaman’ın Kur’ân’a ve Peygamberimize (a.s.m.) dair bir eseri
Yükleniyor...