Elhasıl, tabakatın musalâhası, birbirine yakınlaştırmasının çare-i yegânesi, erkân-ı İslâmiyetten olan zekâtı, heyet-i içtimaiyenin tedvirine vâsi, âli düstur ittihaz etmektir.
İslâmiyette en büyük kebîre olan ribâyı, vesâiliyle ilga etmektir. Adalet-i Kur’âniye âlem kapısında durup, ribâya “Yasaktır, girmeye hakkın yoktur” der.
Zaman ihtiyarlandıkça Kur’ân gençleşiyor, rumuzu, tavazzuh ediyor.
Meselâ, 1 اِنْ يَكُنْ مِنْكُمْ عِشْرُونَ ilâ ahir.
Meselâ, 2 تَجْرِى فِى الْبَحْرِ ilâ ahir.
Meselâ, 3 قُتِلَ أَصْحَابُ اْلاُخْدُودِ ilâ ahir. Meselâ, meselâ... ilâ ahir.
İslâmiyette en büyük kebîre olan ribâyı, vesâiliyle ilga etmektir. Adalet-i Kur’âniye âlem kapısında durup, ribâya “Yasaktır, girmeye hakkın yoktur” der.
Zaman ihtiyarlandıkça Kur’ân gençleşiyor, rumuzu, tavazzuh ediyor.
Meselâ, 1 اِنْ يَكُنْ مِنْكُمْ عِشْرُونَ ilâ ahir.
Meselâ, 2 تَجْرِى فِى الْبَحْرِ ilâ ahir.
Meselâ, 3 قُتِلَ أَصْحَابُ اْلاُخْدُودِ ilâ ahir. Meselâ, meselâ... ilâ ahir.
Dipnotlar - Arapça İbareler - Haşiyeler:
1 : “Eğer sizden (sabırlı) yirmi (kişi) bulunursa (iki yüz kişiye gâlip gelir. Sizden sabreden yüz kişi olsa, kâfirlerden bin kişiye gâlip gelir. Çünkü onlar anlayıştan mahrum bir topluluktur.)” Enfâl Sûresi, 8:65.
2 : “Denizde akıp giden gemilerde...” Bakara Sûresi, 2:164; İbrahim Sûresi, 14:32; Hac Sûresi, 22:65; Lokman Sûresi, 31:31.
3 : “Uhdud Ashâbına lânet olundu. (Tutuşturdukları ateşin karşısına oturur, mü’minlere yaptıkları işkenceleri seyrederlerdi.)” Bürûc Sûresi, 85:4.
2 : “Denizde akıp giden gemilerde...” Bakara Sûresi, 2:164; İbrahim Sûresi, 14:32; Hac Sûresi, 22:65; Lokman Sûresi, 31:31.
3 : “Uhdud Ashâbına lânet olundu. (Tutuşturdukları ateşin karşısına oturur, mü’minlere yaptıkları işkenceleri seyrederlerdi.)” Bürûc Sûresi, 85:4.


