Tetimme
Mezkûr âyetteki cümlelerin arasındaki irtibatın hülâsasına bir zeyildir.

Cenâb-ı Hak, vakta ki onların küfrünü, istifham ifade eden 1 كَيْفَ ile reddetti ve halkı da taaccübe dâvet etti ve ondan sonra gelen dört büyük ınkılâbı gösteren dört cümle ile burhan getirerek ispat etti. O inkılâpların herbirisi, çok tavırlara, vaziyetlere ve mertebelere şâmil olduğu gibi, kendinden sonra gelen inkılâpları hazırlayıcı birer mukaddeme oldu.

Birinci inkılâba, وَكُنْتُمْ اَمْواَتًا cümlesiyle işaret edilmiştir. Yani, bir insanın cesedini teşkil eden zerrelerin âlem-i zerratta geçirmiş olduğu vaziyetlerden son vaziyetine işarettir ki, 2 فَاَحْيَاكُمْ cümlesiyle işaret edilen ikinci inkılâba mukaddeme olur. Hakaik-i kevniyenin en acibi olan şu ikinci inkılâp da çok mertebelere, çok tavırlara şâmildir ki, son tavrı, vaziyeti 3 ثُمَّ يُمِيتُكُمْ cümlesiyle işaret edilen üçüncü inkılâba mukaddeme olur. Bu inkılâp dahi pek çok berzahî tavırlara şâmil olup, son vaziyeti 4 ثُمَّ يُحْيِيكُمْ cümlesiyle işaret edilen dördüncü inkılâpta tamamlanır. Bu dördüncü inkılâp dahi, birçok kabrî ve haşrî vaziyetlere şâmil olup, en son vaziyeti 5 ثُمَّ اِلَيْهِ تُرْجَعُونَ cümlesiyle hitam bulur.

Demek bir zîhayatın cesedi, birinci inkılâbın birinci vaziyetinden başlamak üzere daima teceddüd eder, tazelenir. Yani, bir libastan, bir kıyafetten çıkar, daha güzel bir libasa, bir kıyafete girer. Ve hâkezâ, böylece saadet-i ebediyeye mazhar oluncaya kadar devam eder. Binaenalâhâzâ, bir zîhayatın şu müteselsil vaziyetlerine bakan bir adam, nasıl inkâra cesaret edebilir?

Dipnotlar - Arapça İbareler - Haşiyeler:

1 : Nasıl?
2 : “Sizi diriltti (dünyaya getirip hayat verdi).” Bakara Sûresi, 2:28.
3 : “Şunu bilin ki, sonra sizi (eceliniz gelince) O öldürecek.” Bakara Sûresi, 2:28.
4 : “Sonra sizi tekrar (âhirette) O diriltecek.” Bakara Sûresi, 2:28.
5 : “Sonra O'na döndürülürsünüz.” Bakara Sûresi, 2:28.
« Önceki Sayfa  | | Sonraki Sayfa »
Önceki Risale: 26-27. âyetin tefsiri / Sonraki Risale: 29. âyetin tefsiri
Ekranı Genişlet
Lügat Listesi

Lügatler :

âlem-i zerrât : atomlar âlemi
berzahî : iki şey arasındaki aralık; dünya ile âhiret arasında olan kabir âlemi
burhan : güçlü ve sarsılmaz kesin delil, kanıt
Cenâb-ı Hak : Hakkın ta kendisi olan, sonsuz şeref ve azamet sahibi yüce Allah
hakaik-i kevniye : kâinattaki gerçekler
haşr : öldükten sonra âhirette tekrar diriltilip Allah’ın huzurunda toplanma
hitâm : son
hülâsa : öz, özet
inkılâp : değişim, dönüşüm
irtibat : bağ, ilişki
istifham : soru sorma
kabrî : kabir âlemine ait
libas : elbise
mezkûr : anılan, sözü geçen
mukaddeme : başlangıç, hazırlık
şamil : içine alan, kapsamlı
taaccüb : hayret etme, şaşkınlık
teceddüt : yenilenme
teşkil eden : meydana getiren, oluşturan
tetimme : ek, tamamlayıcı not
vakta ki : ne zaman ki
zerre : atom, en küçük madde parçası
zeyil : ilâve, ek
zîhayat : canlı, hayat sahibi
Yükleniyor...