Elhasıl: Bahr-i Muhit-i Garbîye “çamurlu bir çeşme” tabiri, Zülkarneyn’e nisbeten uzaklık noktasında o büyük denizi bir çeşme gibi görmüş. Kur’ân’ın nazarı ise herşeye yakın olduğu cihetle, Zülkarneyn’in galat-ı his nev’indeki nazarına göre bakamaz.
Belki Kur’ân semâvâta bakarak geldiğinden, küre-i arzı kâh bir meydan, kâh bir saray, bazan bir beşik, bazan bir sayfa gibi gördüğünden, sisli, buharlı, koca Bahr-i Muhit-i Atlas-ı Garbîyi bir çeşme tabir etmesi, azamet-i ulviyetini gösteriyor.
İKİNCİ SUALİNİZ: Sedd-i Zülkarneyn nerededir? Ye’cüc, Me’cüc kimlerdir? 1
Elcevap: Eskiden bu meseleye dair bir risale yazmıştım. O vaktin mülhidleri onunla mülzem olmuşlardı. Şimdilik hem o risale yanımda yoktur, hem kuvve-i hafızam tatil-i eşgal etmiş, yardım etmiyor. Hem Yirmi Dördüncü Sözün Üçüncü Dalında bir nebze bu meseleden bahsedilmiş. Onun için, bu meselenin yalnız iki üç nüktesine gayet muhtasar bir işaret edeceğiz. Şöyle ki:
Ehl-i tahkikin beyanına göre, hem Zülkarneyn ünvanının işaretiyle, Yemen padişahlarından, Zülyezen gibi zü kelimesiyle başlayan isimleri bulunduğundan, bu Zülkarneyn, İskender-i Rumî değildir. Belki Yemen padişahlarından birisidir ki, 2 Hazret-i İbrahim’in zamanında bulunmuş 3 ve Hazret-i Hızır’dan ders almış. 4 İskender-i Rumî ise, Milâttan takriben üç yüz sene evvel gelmiş, Aristo’dan ders almış.5
Belki Kur’ân semâvâta bakarak geldiğinden, küre-i arzı kâh bir meydan, kâh bir saray, bazan bir beşik, bazan bir sayfa gibi gördüğünden, sisli, buharlı, koca Bahr-i Muhit-i Atlas-ı Garbîyi bir çeşme tabir etmesi, azamet-i ulviyetini gösteriyor.
İKİNCİ SUALİNİZ: Sedd-i Zülkarneyn nerededir? Ye’cüc, Me’cüc kimlerdir? 1
Elcevap: Eskiden bu meseleye dair bir risale yazmıştım. O vaktin mülhidleri onunla mülzem olmuşlardı. Şimdilik hem o risale yanımda yoktur, hem kuvve-i hafızam tatil-i eşgal etmiş, yardım etmiyor. Hem Yirmi Dördüncü Sözün Üçüncü Dalında bir nebze bu meseleden bahsedilmiş. Onun için, bu meselenin yalnız iki üç nüktesine gayet muhtasar bir işaret edeceğiz. Şöyle ki:
Ehl-i tahkikin beyanına göre, hem Zülkarneyn ünvanının işaretiyle, Yemen padişahlarından, Zülyezen gibi zü kelimesiyle başlayan isimleri bulunduğundan, bu Zülkarneyn, İskender-i Rumî değildir. Belki Yemen padişahlarından birisidir ki, 2 Hazret-i İbrahim’in zamanında bulunmuş 3 ve Hazret-i Hızır’dan ders almış. 4 İskender-i Rumî ise, Milâttan takriben üç yüz sene evvel gelmiş, Aristo’dan ders almış.5
Dipnotlar - Arapça İbareler - Haşiyeler:
1 : bk. Enbiyâ Sûresi, 21:95-96.
2 : bk. Ebu’s-Suûd, Tefsîru Ebi’s-Suûd: 5:239-240; İbni Hacer, Fethu’l-Bârî: 6:385; el-Âlûsî, Rûhu’l-Meânî: 16:27.
3 : bk. el-Kurtubî, el-Câmi’ li ahkâmi’l-Kur’ân: 11:47; İbni Kesîr, Tefsîru’l-Kur’ân: 1:180, 3:101; İbni Hacer, Fethu’l-Bârî: 6:382, el-Fâkihî, Ahbâru Mekke: 3:221.
4 : bk. el-Kurtubî, el-Câmi’ li Ahkâmi’l-Kur’ân: 11:47.
5 : bk. İbni Hacer, Fethu’l-Bârî: 6:382-383; eş-Şevkânî, el-Fethu’l-Kadîr: 3:307; el-Hamevî, Mu’cemü’l-Büldân: 1:184; el-Hâkim, el-Müstedrek: 2:17, 488.
2 : bk. Ebu’s-Suûd, Tefsîru Ebi’s-Suûd: 5:239-240; İbni Hacer, Fethu’l-Bârî: 6:385; el-Âlûsî, Rûhu’l-Meânî: 16:27.
3 : bk. el-Kurtubî, el-Câmi’ li ahkâmi’l-Kur’ân: 11:47; İbni Kesîr, Tefsîru’l-Kur’ân: 1:180, 3:101; İbni Hacer, Fethu’l-Bârî: 6:382, el-Fâkihî, Ahbâru Mekke: 3:221.
4 : bk. el-Kurtubî, el-Câmi’ li Ahkâmi’l-Kur’ân: 11:47.
5 : bk. İbni Hacer, Fethu’l-Bârî: 6:382-383; eş-Şevkânî, el-Fethu’l-Kadîr: 3:307; el-Hamevî, Mu’cemü’l-Büldân: 1:184; el-Hâkim, el-Müstedrek: 2:17, 488.
Önceki Risale: On Beşinci Lem'a / Sonraki Risale: On Yedinci Lem'a