Evet, çendan Hazret-i Ali halife-i bilhak idi. Fakat dökülen kanlar çok ehemmiyetli olduğundan, ümmet nazarında tebriesi ve beraati vazife-i risalet hasebiyle ehemmiyetli olduğundan, Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm, o suretle onu tebrie ediyor. Onu tenkit ve tahtie ve tadlil eden Haricîleri ve Emevîlerin mütecaviz taraftarlarını sükûta davet ediyor. Evet, Haricîler ve Emevîlerin müfrit taraftarları Hazret-i Ali hakkındaki tefritleri ve tadlilleri ve Hazret-i Hüseyin’in gayet fecî, ciğer-sûz hadisesiyle Şîaların ifratları ve bid’aları ve Şeyheynden teberrîleri, ehl-i İslâma çok zararlı düşmüştür.

İşte bu abâ ve dua ile, Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm, Hazret-i Ali (r.a.) ve Hazret-i Hüseyin’i mes’uliyetten ve ittihamdan ve ümmetini onlar hakkında sû-i zandan kurtardığı gibi, Hazret-i Hasan’ı, yaptığı musalâha ile ümmete ettiği iyiliğini vazife-i risalet noktasında tebrik ediyor ve Hazret-i Fatıma’nın zürriyetinin nesl-i mübareki, âlem-i İslâmda Ehl-i Beyt ünvanını alarak âli bir şeref kazanacaklarını ve Hazret-i Fatıma 1 وَاِنِّى اُعِيذُهَا بِكَ وَذُرِّيَّتَهَا مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ diyen Hazret-i Meryem’in validesi 2 gibi zürriyetçe çok müşerref olacağını ilân ediyor.

اَللّٰهُمَّ صَلِّ عَلٰى سَيِّدِنَا مُحَمَّدٍ وَعَلٰى اٰلِهِ الطَّيِّبِينَ الطَّاهِرِينَ اْلاَبْرَارِ وَعَلٰى اَصْحَابِهِ الْمُجَاهِدِينَ الْمُكْرَمِينَ اْلاَخْيَارِ اٰمِينَ3

Dipnotlar - Arapça İbareler - Haşiyeler:

1 : “Onun ve neslinin, kovulmuş şeytanın şerrinden korunması için Sana sığındım.” Âl-i İmrân Sûresi, 3:36.
2 : Hz. Meryem’in vâlidesi, Hanne bintü Fâkûz’dur. bk. el-Hâkim, el-Müstedrek: 2:648, 651; et-Taberî, Câmiu’l-Beyân: 3:235, 237, 241, 244, 294.
3 : Allahım! Efendimiz Muhammed’e, onun iyi ve temiz ve iyilik sahibi olan nesline ve mücahid ve ikrama mazhar ve hayırlı zâtlar olan Ashabına salât et. Âmin.
« Önceki Sayfa  |
Önceki Risale: On Üçüncü Lem'a / Sonraki Risale: On Beşinci Lem'a
Ekranı Genişlet
Lügat Listesi

Lügatler :

âbâ : yünlü kumaştan yapılmış hırka
âlem-i İslâm : İslâm dünyası
Aleyhissalâtü Vesselâm : Allah’ın salât ve selâmı üzerine olsun
âli : yüce
bid’a : sonradan uydurulan ve dine zarar veren yenilik
ciğer-sûz : ciğer yakan, acı veren
ehl-i İslâm : Müslümanlar
fecî : kötü
gayet : çok
hadise : olay
ifrat : bir şeyde aşırıya gitme
ilân etmek : duyurmak
ittiham : suçlama
mes’uliyet : sorumluluk
musalâha : barışma, uzlaşma
müfrit : bir meselede aşırıya giden
müşerref : şerefli, değerli
mütecaviz : saldırgan, haddi aşan
nesl-i mübarek : mübârek nesil
Resul-i Ekrem : Allah’ın en şerefli ve değerli elçisi olan Hz. Muhammed (a.s.m.)
sû-i zan : kötü zan, şüphe
suret : biçim, şekil
sükût : sessiz kalma
Şeyheyn : iki şeyh; Hz. Ebu Bekir ve Hz. Ömer
tadlil etmek : bir kişinin dalâlette olduğunu iddia etmek
tahtie : bir kimseyi veya bir şeyi hatalı görmek
teberrî : uzaklaşma, kaçınma
tebrie etmek : beraat etmek, kusur ve noksanlıktan uzak tutmak
tefrit : bir şeye aşırı seviyede ilgisiz kalma
tenkit : eleştiri
valide : anne
zürriyet : soy
Yükleniyor...