Eğer denilirse: Resul-i Ekrem Aleyhissalatü Vesselâm madem Habib-i Rabbü’l-Âlemîndir.1 Hem elindeki hak ve lisanındaki hakikattir.2 Ve ordusundaki askerlerin bir kısmı melâikedir.3

Ve bir avuç su ile bir orduyu sular.4 Ve dört avuç buğday ve bir oğlağın etiyle bin adamı doyuracak bir ziyafet verir.5 Ve küffar ordusunun gözlerine bir avuç toprak atmakla, o bir avuç topraktan her küffârın gözüne bir avuç toprak girmesiyle onları kaçırır.6

Ve daha bunun gibi bin mu’cizat sahibi olan bir kumandan-ı Rabbânî, nasıl oluyor da Uhud’un nihayetinde7 ve Huneyn’in bidâyetinde mağlûp oluyor?8

Elcevap: Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm, nev-i beşere muktedâ ve imam ve rehber olarak gönderilmiştir. Tâ ki, o nev-i insanî, hayat-ı içtimaiye ve şahsiyedeki düsturları ondan öğrensin ve Hakîm-i Zülkemâlin kavânin-i meşietine itaate alışsınlar ve desâtir-i hikmetine tevfik-i hareket etsinler.

Eğer Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm hayat-ı içtimaiye ve şahsiyesinde daima harikulâdelere ve mucizelere istinad etseydi, o vakit imam-ı mutlak ve rehber-i ekber olamazdı.

Dipnotlar - Arapça İbareler - Haşiyeler:

1 : bk. Tirmizî, Menâkıb: 1; Dârimî, Mukaddime: 8.
2 : bk. İsrâ Sûresi, 17:105.
3 : bk. Âl-i İmran Sûresi, 3:123-125. Ayrıca bk.: Buhârî, Meğâzî: 11.
4 : bk. Buhârî, Vudû’: 32, Menâkıb: 25; Meğâzî: 35; Müslim, İmâret: 72-73, Fezâil: 5-6; Tirmizî, Menâkıb: 6; Nesâî, Tahâret: 61; Müsned: 3:329.
5 : bk. Buhârî, Hibe: 28, Et’ime: 6, Meğâzî: 29, Menâkıb: 25; Müslim, Eşribe: 141-142, 175; Tirmizî, Menâkıb: 6; İbni Mâce, Et’ime: 47; Muvatta’, Sıfatü’n-Nebî: 19; Müsned: 1:197-198.
6 : bk. Müslim, Cihâd: 81; Dârimî, Siyer: 16; Müsned: 1:103, 368, 5:286, 310.
7 : bk. Buhârî, Cihad: 65, Bed’ü’l-Halk: 11, Menâkıbü’l-Ensâr: 22; Meğâzî: 18, Eymân: 15; Diyât: 16; Ebû Dâvûd, Cihâd: 106; Müsned: 4:293-294.
8 : bk. Buhârî, Meğâzî: 54, Cihâd: 52, 61, 97, 167: Müslim, Cihâd: 79; Tirmizî, Cihâd: 15.
« Önceki Sayfa  | | Sonraki Sayfa »
Önceki Risale: On İkinci Lem'a / Sonraki Risale: On Dördüncü Lem'a
Ekranı Genişlet
Lügat Listesi

Lügatler :

Aleyhissalatü Vesselâm : Allah’ın salât ve selâmı üzerine olsun
bidâyet : başlangıç
cazibe-i azîme : büyük çekim
dalâlet : hak yoldan ayrılma, sapkınlık
desâtir-i hikmet : hikmet kanunları; İlâhî gaye ve fayda ile şekillenen kanunlar
düstur : kural
Habib-i Rabbü’l-Âlemîn : Âlemlerin Rabbi olan Allah’ın sevgilisi, Hz. Muhammed
hak : doğru, gerçek
hakikat : asıl, esas, gerçek
Hakîm-i Zülkemâl : sonsuz mükemmellik sahibi, herşeyi hikmetle yaratan Allah
harikulâde : olağanüstü, hayranlık verici
hayat-ı içtimaiye ve şahsiye : sosyal ve kişisel hayat
imam : öncü, lider
imam-ı mutlak : her yönüyle önder
indelhâce : ihtiyaç anında
istinad etmek : dayanmak
kavânin-i meşiet : Allah’ın irade ve dilemesinin tecellisi olan kanunlar
kumandan-ı Rabbânî : her şeyi terbiye eden Allah’ın seçtiği kumandan, Hz. Muhammed
kuvve-i dâfia : itme gücü, uzaklaştırıcı kuvvet
küffar : kâfirler, inkârcılar
mağlûp olma : yenilme
melâike : melekler
mu’cizat : mu’cizeler
mu’cize : Allah’ın izniyle peygamberler tarafından ortaya konulup bir benzerini yapmakta başkalarını aciz ve hayrette bırakan olağanüstü hal ve haket
muktedâ : örnek alınan, kendisine uyulan
münafık : iki yüzlü, inanmadığı halde inanmış görünen
nev-i beşer : insanlar
nev-i insanî : insan türü, insanlık
nihayet : son
rehber-i ekber : en büyük rehber
Resul-i Ekrem : Allah’ın en şerefli ve değerli elçisi olan Hz. Muhammed (a.s.m.)
şeytanî : şeytanca
tasdik ettirmek : kabul ettirmek, onaylatmak
tevfik-i hareket : uygun hareket
Yükleniyor...