Nasıl bir hat, sür’at-i hareketle bir satıh gibi geniş görünürken, hakikat-i vücudu ince bir hat olduğu gibi, senin de dünyan hakikatçe dar, fakat senin gaflet ve vehim ve hayalinle duvarları çok genişlemiş. O dar dünyada, bir musibetin tahrikiyle kımıldansan, başını, çok uzak zannettiğin duvara çarparsın. Başındaki hayali uçurur, uykunu kaçırır. O vakit görürsün ki, o geniş dünyan kabirden daha dar, köprüden daha müsaadesiz. Senin zamanın ve ömrün, berkten daha çabuk geçer; hayatın, çaydan daha sür’atli akar.

Madem dünya hayatı ve cismânî yaşayış ve hayvânî hayat böyledir. Hayvâniyetten çık, cismâniyeti bırak, kalb ve ruhun derece-i hayatına gir. Tevehhüm ettiğin geniş dünyadan daha geniş bir daire-i hayat, bir âlem-i nur bulursun. İşte o âlemin anahtarı, marifetullah ve vahdâniyet sırlarını ifade eden 1 لاٰۤ اِلٰهَ اِلاَّ اللّٰهُ kelime-i kudsiyesiyle kalbi söylettirmek, ruhu işlettirmektir.

ON BEŞİNCİ NOTA

Üç meseledir. 2

BİRİNCİ MESELE: İsm-i Hafîzin tecellî-i etemmine işaret eden

فَمَنْ يَعْمَلْ مِثْقَالَ ذَرَّةٍ خَيْرًا يَرَهُ - وَمَنْ يَعْمَلْ مِثْقَالَ ذَرَّةٍ شَرًّا يَرَهُ 3

âyetidir. Kur’ân-ı Hakîmin bu hakikatine delil istersen, Kitab-ı Mübînin mistarı üstünde yazılan şu kâinat kitabının sayfalarına baksan, ism-i Hafîzin cilve-i âzamını ve bu âyet-i kerimenin bir hakikat-i kübrâsının nazîresini çok cihetlerle görebilirsin.

Ezcümle: Ağaç, çiçek ve otların muhtelif tohumlarından bir kabza al. O muhtelif ve birbirine muhalif tohumların cinsleri birbirinden ayrı, nevileri birbirinden başka olan çiçek ve ağaç ve otların sandukçaları hükmünde olan o kabzayı, karanlıkta ve karanlık ve basit ve câmid bir toprak içinde defnet, serp. Sonra, mizansız ve eşyayı fark etmeyen ve nereye yüzünü çevirsen oraya giden basit suyla sula.

Dipnotlar - Arapça İbareler - Haşiyeler:

1 : Allah’tan başka hiçbir ilâh yoktur.
2 : On Beşinci Nota’nın İkinci ve Üçüncü Meseleleri, Yirmi Dördüncü Lem’a’dır. Üçüncü Mesele ise Barla Lâhikası’nda yer almaktadır.
3 : “Kim zerre kadar bir iyilik yaparsa karşılığını görür. Kim zerre kadar bir kötülük işlerse o da onun karşılığını görür.” Zilzal Sûresi, 99:7-8.
« Önceki Sayfa  | | Sonraki Sayfa »
Önceki Risale: On Altıncı Lem'a / Sonraki Risale: On Sekizinci Lem'a
Ekranı Genişlet
Lügat Listesi

Lügatler :

âlem : dünya, evren
âlem-i nur : nur âlemi
âyet : Kur’ân’ın her bir cümlesi
âyet-i kerime : Kur’ân’ın her bir cümlesi
berk : şimşek
câmid : cansız
cihet : taraf, yön
cilve-i âzam : en büyük yansıma
cismânî : maddî yönü olan
cismâniyet : maddî varlığı olan
daire-i hayat : hayat alanı
derece-i hayat : hayat derecesi
ezcümle : örneğin, mesela
hakikat : gerçek ve doğru
hakikat-i kübrâ : en büyük gerçek
hayvânî : canlı
hayvâniyet : maddî yönden canlılığı olan
ism-i Hafîz : herşeyi koruyan, bütün özellikleriyle kaydedip muhafaza eden anlamına gelen Allah’ın bir ismi
İsrâfilvâri : dört büyük melekten olan Hz. İsrâfil gibi
kabza : avuç
kâinat : evren
kelime-i kudsiye : kutsal cümle
Kitab-ı Mübîn : kâinattaki olayları cereyan ettiren Allah’ın kudretine ait nizam ve intizam kanunlarını içeren manevi kitap
Kur’ân-ı Hakîm : her âyet ve sûresinde sayısız hikmet ve faydalar bulunan Kur’ân
marifetullah : Allah’ı bilme ve tanıma
mistar : cetvel, şablon
mizansız : ölçüsüz
muhalif : farklı
muhtelif : çeşitli, farklı
nazîre : benzer
nev/nevi : çeşit, tür
nota : bildiri
sandukça : küçük sandık
senevî haşir : yıllık haşir; bitkilerin bahar mevsiminde yeniden dirilip toplanmaları
tecellî-i etemm : noksansız tecelli, eksiksiz yansıma
tevehhüm : kuruntu
vahdâniyet : Allah’ın bir ve benzersiz oluşu
Yükleniyor...