Evet, bu ehemmiyetsiz, zâil, fâni tavırlarda bu derece kusursuz, galatsız hafîziyet cilvesi bir hüccet-i katıadır ki, ebedî tesiri ve azîm ehemmiyeti bulunan, emanet-i kübrâ hamelesi ve arzın halifesi olan insanların ef’âl ve âsâr ve akvâlleri ve hasenat ve seyyiatları, kemâl-i dikkatle muhafaza edilir ve muhasebesi görülecek.

Âyâ, bu insan zanneder mi ki başıboş kalacak? Hâşâ! Belki insan ebede meb’ustur ve saadet-i ebediyeye ve şekavet-i daimeye namzettir. Küçük büyük, az çok, her amelinden muhasebe görecek. Ya taltif veya tokat yiyecek.

İşte, hafîziyetin cilve-i kübrâsına ve mezkûr âyetin hakikatine şahitler had ve hesaba gelmez. Bu meseledeki gösterdiğimiz şahit, denizden bir katre, dağdan bir zerredir.

سُبْحَانَكَ لاَعِلْمَ لَنَاۤ اِلاَّ مَاعَلَّمْتَنَاۤ اِنَّكَ اَنْتَ الْعَلِيمُ الْحَكِيمُ 1

Dipnotlar - Arapça İbareler - Haşiyeler:

1 : “Seni her türlü noksandan tenzih ederiz. Senin bize öğrettiğinden başka bilgimiz yoktur. Muhakkak ki Sen, ilmi ve hikmeti herşeyi kuşatan Alîm-i Hakîmsin.” Bakara Sûresi, 2:32.
« Önceki Sayfa  |
Önceki Risale: On Altıncı Lem'a / Sonraki Risale: On Sekizinci Lem'a
Ekranı Genişlet
Lügat Listesi

Lügatler :

akvâl : sözler, laflar
âyâ : “acaba mümkün mü?” anlamında şüphe bildiren ünlem edatı
cilve-i kübrâ : en büyük cilve, yansıma
ef’âl : fiiler, davranışlar
emanet-i kübrâ : büyük emanet; başka varlıkların yüklenmekten çekindiği ve insanın yüklendiği İlâhî görevler, yükümlülükler
galat : hata
had ve hesaba gelmemek : sınırsız ve sayısız olmak
hafîziyet : Allah’ın her şeyi koruyup saklaması
halife : temsilci, bir kişi ve mekân adına hareket eden
hamele : taşıyan
hüccet-i katıa : kesin delil
katre : damla
kemâl-i dikkat : tam ve eksiksiz dikkat
lem’a : parıltı
meb’us : gönderilmiş, görevli
neşretmek : yayımlamak, basmak
saadet-i ebediye : sonsuz mutluluk
seyyiat : günahlar, kötülükler
şekavet-i daime : sürekli bedbahtlık, hiç bitmeyen sıkıntı
taltif : iyilik ve güzellikle muamele etme, ödüllendirme
teksir : çoğaltma
zâil : geçip gidici, yok olucu
zerre : atom
Yükleniyor...