BİRİNCİ REMİZ
İsm-i Hayy ve ism-i Muhyînin bir cilve-i âzamından olan “Hayat nedir? Ve mahiyeti ve vazifesi nedir?” sualine karşı, fihristevâri cevap şudur ki: Hayat,
• şu kâinatın en ehemmiyetli gayesi,
• hem en büyük neticesi,
• hem en parlak nuru,
• hem en lâtif mâyesi,
• hem gayet süzülmüş bir hülâsası,
• hem en mükemmel meyvesi,
• hem en yüksek kemâli,
• hem en güzel cemâli,
• hem en güzel ziyneti,
• hem sırr-ı vahdeti,
• hem rabıta-i ittihadı,
• hem kemâlâtının menşei,
• hem san’at ve mahiyetçe en harika bir zîruhu,
• hem en küçük bir mahlûku bir kâinat hükmüne getiren mu’cizekâr bir hakikati,
• hem güya kâinatın küçük bir zîhayatta yerleşmesine vesile oluyor gibi, koca kâinatın bir nevi fihristesini o zîhayatta göstermekle beraber, o zîhayatı ekser mevcudatla münasebettar ve küçük bir kâinat hükmüne getiren en harika bir mu’cize-i kudrettir.
İsm-i Hayy ve ism-i Muhyînin bir cilve-i âzamından olan “Hayat nedir? Ve mahiyeti ve vazifesi nedir?” sualine karşı, fihristevâri cevap şudur ki: Hayat,
• şu kâinatın en ehemmiyetli gayesi,
• hem en büyük neticesi,
• hem en parlak nuru,
• hem en lâtif mâyesi,
• hem gayet süzülmüş bir hülâsası,
• hem en mükemmel meyvesi,
• hem en yüksek kemâli,
• hem en güzel cemâli,
• hem en güzel ziyneti,
• hem sırr-ı vahdeti,
• hem rabıta-i ittihadı,
• hem kemâlâtının menşei,
• hem san’at ve mahiyetçe en harika bir zîruhu,
• hem en küçük bir mahlûku bir kâinat hükmüne getiren mu’cizekâr bir hakikati,
• hem güya kâinatın küçük bir zîhayatta yerleşmesine vesile oluyor gibi, koca kâinatın bir nevi fihristesini o zîhayatta göstermekle beraber, o zîhayatı ekser mevcudatla münasebettar ve küçük bir kâinat hükmüne getiren en harika bir mu’cize-i kudrettir.
Önceki Risale: Dördüncü Nükte / Sonraki Risale: Altıncı Nükte