Hem nasıl ki hayat, cüz’iyâtı adedince ve zîhayat efradı sayısınca Zât-ı Hayy-ı Kayyûmun vahdetine şehadet eden imzalar ve mühürlerdir. Öyle de, ihyâ ve diriltmek fiili dahi, efradı adedince tevhide imza basıyor.

Meselâ, ihyânın bir ferdi olan ihyâ-yı arz, güneş gibi parlak bir şahid-i tevhiddir. Çünkü, baharda zeminin dirilmesinde ve ihyâsında üç yüz bin envâın ve her nev’in hadsiz efradı beraber, birbiri içinde, noksansız, kusursuz, mükemmel, muntazam ihyâ edilir ve dirilirler.

Evet, böyle bir tek fiille hadsiz muntazam fiilleri yapan, elbette bütün mahlûkatın Hâlıkıdır ve bütün zîhayatları ihyâ eden Hayy-ı Kayyûmdur ve rububiyetinde iştiraki mümkün olmayan bir Vâhid-i Ehaddir.

Şimdilik hayatın hassalarından bu kadar az ve muhtasar yazıldı. Başka hassaların beyanı ve tafsilâtını Risale-i Nur’a ve başka zamana havale ediyoruz.
« Önceki Sayfa  | | Sonraki Sayfa »
Önceki Risale: Dördüncü Nükte / Sonraki Risale: Altıncı Nükte
Ekranı Genişlet
Lügat Listesi

Lügatler :

beyan : açıklama, anlatım
cüz’iyât : ferdler; bir türün bireyleri
efrad : fertler
envâ : türler, çeşitler
ferd : birey
hadsiz : sınırsız, sayısız
Hâlık : herşeyi yaratan Allah
hassa : özellik
Hayy-ı Kayyûm : her an diri olan ve herşeyi ayakta tutan Allah
ihyâ etmek : hayat vermek
ihyâ-yı arz : yeryüzünün diriltilmesi
iştirak : ortak olma, katılma
mahlûkat : yaratıklar
muhtasar : kısa, özet
muntazam : düzenli
nev’i : çeşit, tür
rububiyet : her bir varlığa muhtaç olduğu şeyleri verme, onları terbiye edip idaresi ve egemenliği altında bulundurma
şahid-i tevhid : Allah’ın birliğinin şahit ve delili
şehadet eden : şahidlik eden
tafsilât : ayrıntılar
tevhid : Allah’ın birliği
vahdet : birlik
Vâhid-i Ehad : bir olan ve birliği her bir şey üzerinde görülen Allah
Zât-ı Hayy-ı Kayyûm : her an diri olup her canlıya hayat veren ve herşeyi ayakta tutan zât, Allah
Yükleniyor...