Ve gözümüz önündeki gayet kıymettar şeylerin gayet derecede ucuzluğu ve nihayet derecede mebzuliyeti, hiç kalmayacaktı. Şimdi kırk parayla alacağımız bir kavunu, bir narı, kırk bin lirayla da yiyemezdik.

Evet, dünyadaki bütün suhulet, bütün ucuzluk, bütün mebzuliyet vahdetten gelir ve ferdiyete şehadet eder.

İKİNCİ NOKTA: Mevcudat iki vecihle icad ediliyor. Biri ibdâ’ ve ihtirâ’ tabir edilen hiçden icaddır. Diğeri, inşa ve terkip tabir edilen, mevcut olan anâsır ve eşyadan toplamak suretiyle ona vücut vermektir. Eğer cilve-i ferdiyete ve sırr-ı ehadiyete göre olsa, hadsiz derece bir suhulet, belki vücub derecesinde bir kolaylık olur.

Eğer ferdiyete verilmezse, hadsiz derece müşkül ve gayr-ı mâkul, belki imtinâ derecesinde bir suûbet olacak. Halbuki, kâinattaki mevcudat, nihayet derecede külfetsiz olarak ve suhuletle ve kolaylıkla, gayet mükemmel bir surette vücuda gelmeleri, cilve-i ferdiyeti bilbedâhe gösteriyor ve herşey doğrudan doğruya Zât-ı Ferd-i Zülcelâlin san’atı olduğunu ispat ediyor.

Evet, eğer eşya Ferd-i Vâhide verilse, bir kibrit çakar gibi, eserleriyle azameti anlaşılan o nihayetsiz kudretiyle, hiçten icad eder. Ve ihatalı, nihayetsiz ilmiyle, herşeye mânevî bir kalıp hükmünde bir miktar tayin eder. Ve o âyine-i ilmindeki herşeyin suretine ve plânına göre, kolayca, herbir şeyin zerreleri o kalıb-ı ilmî içine yerleşir, muntazaman vaziyetlerini muhafaza ederler.

Eğer etraftan zerreleri toplamak lâzım gelse de, ilmî kanunların ve kudretin ihatalı düsturları cihetiyle, o zerreler, kanun-u ilmî ve sevk-i kudretî ile bağlanmaları haysiyetiyle, mutî bir ordunun neferâtı gibi muntazaman, kanun-u ilmî ve sevk-i kudretî ile gelip o şeyin vücudunu ihata eden kalıb-ı ilmî ve miktar-ı kaderî içine girip, kolayca vücudunu teşkil ederler.

Belki âyinedeki aksin fotoğraf vasıtasıyla kâğıt üstüne vücud-u haricî giymesi veyahut görünmeyen bir yazıyla yazılan bir mektuba gösterici maddeyi sürmekle görünmesi gibi, Ferd-i Vâhidin ilm-i ezelîsinin âyinesinde bulunan mahiyet-i eşyaya ve suver-i mevcudata, gayet suhuletle, kudret onlara vücud-u haricî giydirir. Ve âlem-i mânâdan âlem-i zuhura getirir, gözlere gösterir.
« Önceki Sayfa  | | Sonraki Sayfa »
Önceki Risale: Üçüncü Nükte / Sonraki Risale: Beşinci Nükte
Ekranı Genişlet
Lügat Listesi

Lügatler :

akis : yansıma
âlem-i mânâ : maddî gözle görünmeyen mânevî âlem
âlem-i zuhur : görünen âlem
anâsır : unsurlar, elementler
âyine-i ilim : ilim aynası
azamet : büyüklük, yücelik
bilbedâhe : açık bir şekilde
cihet : yön, taraf
cilve-i ferdiyet : bir ve benzersiz oluşun görüntüsü
düstur : kural, kanun
eşya : varlıklar, herşey
Ferd-i Vâhid : benzersiz ve tek olan Allah
ferdiyet : teklik
gayr-ı mâkul : akla ters
hadsiz : sınırsız
hassas : duyarlı, dikkat gerektiren
haysiyet : özellik
icad etmek : var etmek
ihata eden : içine alan, kuşatan
ihatalı : herşeyi kuşatan
ilm-i ezelî : Cenab-ı Hakkın ezelden beri var olan sonsuz ilmi
ilmî : ilimle ilgili, bilimsel
imtinâ : imkânsızlık
kâinat : evren
kalıb-ı ilmî : ilim yoluyla belirlenen kalıp
kanun-u ilmî : bilgiden kaynaklanan düzen ve kanun
kudret : Allah’ın bütün âlemleri kuşatan güç ve iktidar
külfetsiz : zahmetsiz
mahiyet-i eşya : varlıkların temel özelliği
mevcudat : varlıklar
miktar-ı kaderî : Allah tarafından kader çerçevesinde takdir edilmiş, belirlenmiş ölçü
mizan : ölçü, denge
muhafaza etmek : korumak, saklamak
muntazaman : düzenli olarak
mutî : emre uyan, itaat eden
müşkül : zor
neferât : askerler
nihayet : son
nihayetsiz : sonsuz
rû-yi zemin : yeryüzü
sevk-i kudretî : güç ve kudrete dayalı yönlendirme
sırr-ı ehadiyet : bir ve tek olmanın ardındaki espri
suhulet : kolaylık
suret : biçim, şekil
suûbet : zorluk, güçlük
suver-i mevcudat : varlıkların görüntüleri
tayin etmek : belirlemek
teşkil etmek : ortaya çıkarmak
unsur : madde, element
vaziyet : durum, hâl
vücub : gereklilik, kesinlik, zorunlu olma
vücud : varlık
vücuda gelmek : meydana gelmek
vücud-u haricî : maddî vücut, beden
vücut vermek : yok olan birşeyi var etmek, yaratmak
Zât-ı Ferd-i Zülcelâl : bir ve benzersiz olan, sonsuz büyüklük ve haşmet sahibi Allah
Yükleniyor...