Tevrat’ın diğer bir âyeti daha:

عَبْدِىَ الْمُخْتاَرُ لَيْسَ بِفَظٍّ وَلاَ غَلِيظٍ 1

İşte, “Muhtar”ın mânâsı “Mustafa”dır, hem ism-i Nebevîdir.

İncil’de, İsâ’dan sonra gelen ve İncil’in birkaç âyetinde2 "Âlem Reisi" ünvanıyla müjde verdiği Nebînin tarifine dair:

مَعَ هُ قَضِيبٌ مِنْ حَدِيدٍ يُقاَتِلُ بِهِ وَاُمَّتُهُ كَذٰلِك 3

İşte şu âyet gösteriyor ki, “Sahibü’s-seyf ve cihada memur bir Peygamber gelecektir.” “Kadîb-i hadîd” kılıç demektir. Hem ümmeti de onun gibi sahibü’s-seyf, yani cihada memur olacağını, Sûre-i Feth’in âhirinde

وَمَثَلُهُمْ فِى اْلاِنْجِيلِ كَزَرْعٍ اَخْرَجَ شَطْئَهُ فَاٰزَرَهُ فاَسْتَغْلَظَ فَاسْتَوٰى عَلٰى سُوقِهِ يُعْجِبُ الزُّرَّاعَ لِيَغِيظَ بِهِمُ الْكُفَّارَ 4

âyeti, İncil’in şu âyeti gibi, başka âyetlerine işaret edip, Muhammed Aleyhissalâtü Vesselâm, sahibü’s-seyf ve cihada memur olduğunu, İncil ile beraber ilân ediyor.

Tevrat’ın Beşinci Kitabının Otuz Üçüncü Bâbında 5 şu âyet var: “Hak Teâlâ, Tûr-i Sina’dan ikbal edip bize Sâir’den tulû etti ve Fâran Dağlarında zâhir oldu.” 6

Dipnotlar - Arapça İbareler - Haşiyeler:

1 : “Seçkin kulum, ne katı kalpli ne de huysuz değildir.” Dârîmî, Mukaddime: 2; Nebhânî, Hüccetüllah ale’l-Âlemîn, 105, 119; Ali el-Kari, Şerhu’ş-Şifâ, 1:739.
2 : Kitâb-ı Mukaddes (Türkçe terceme), Yeni Ahit, Yuhanna, Bâb: 14, Âyet: 30; Bâb: 16, Âyet, 11 (s. 111-112).
3 : “Onun demirden bir asâsı, yani kılıcı olacak ve onunla savaşacak. Ümmeti de onun gibi olacak.” Nebhânî, Hüccetüllah ale’l-Âlemîn, 99, 114.
4 : “Onların İncil’deki vasıfları da şöyledir: Filizini çıkarmış, sonra git gide kuvvet bulmuş, kalınlaşmış ve gövdesi üzerinde yükselmiş bir ekine benzerler ki, ekincilerin pek hoşuna gider. Allah’ın onları böylece çoğaltıp kuvvetlendirmesi, kâfirleri öfkeye boğmak içindir.” Fetih Sûresi, 48:29.
5 : Tevrat, Tesniye, Bab 33, ayet 1.
6 : Halebî, es-Sîretü’l-Halebiye, 1:348; Nebhânî, Hüccetüllah ale’l-Âlemîn, 90, 102-106; Kastalânî, el-Mevâhibü’l-Ledünniye, 6:198.
« Önceki Sayfa  | | Sonraki Sayfa »
Önceki Risale: On Beşinci İşaret / Sonraki Risale: On Yedinci İşaret
Ekranı Genişlet
Lügat Listesi

Lügatler :

âhir : son
Âlem Reisi : Âlemlerin Efendisi olan Fahr-i Âlem Hz. Muhammed (a.s.m.)
Aleyhissalâtü Vesselâm : Allah’ın salât ve selâmı onun üzerine olsun
bâb : kısım, bölüm
Benî İshak : İshakoğulları
Benî İsmail : İsmailoğulları
cihad : mücadele, din uğrunda çaba harcama
Fahr-i Âlem : bütün âlemin kendisiyle övündüğü Peygamberimiz (a.s.m)
Hak Teâla : hakkın ta kendisi olan yüce Allah
ikbal : yönelme, teveccüh etme
İncil : Hz. İsa’ya indirilen mukaddes kitap
ism-i Nebevî : Hz. Muhammed’in (a.s.m.) ismi
kadîb-i hadîd : kılıç
memur : görevli
muhtar : seçilmiş, seçkin
Mustafa : seçilmiş, seçkin; Hz. Muhammed’in (a.s.m.) isimlerinden biri
nebî : Peygamber
sâhibü’s-seyf : kılıç sahibi
Sûre-i Feth : Fetih süresi, Kur’ân-ı Kerim’in 48. ayeti
tarif : açıklama, tanıtma
Tevrât : Hz Mûsâ’ya indirilen mukaddes kitap
tulû etmek : doğmak, görünmek
ümmet : Hz. Peygambere inanıp onun yolundan giden mü’minler
zâhir olmak : görünmek, ortaya çıkmak
Yükleniyor...