DÖRDÜNCÜ MİSAL: Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâmın bedduasına mazhar olmuş birkaç vakıayı beyan ederiz.
Birincisi: Perviz denilen Fars Padişahı, nâme-i Nebeviyeyi yırtmış. Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâma haber geldi.
Şöyle beddua etti: اَللّٰهُمَّ مَزِّقْهُ “Yâ Rab! Nasıl mektubumu paraladı; Sen de onu ve onun mülkünü parça parça et.”1 İşte şu bedduanın tesiriyledir ki, o Kisrâ Perviz’in oğlu Şirviye, hançerle onu paraladı.2 Sa’d ibni Ebî Vakkas da saltanatını parça parça etti. Sâsâniye devletinin hiçbir yerde şevketi kalmadı. Fakat Kayser ve sair melikler, nâme-i Nebeviyeye hürmet ettikleri için, mahvolmadılar.
İkincisi: Tevatüre yakın meşhurdur ve âyât-ı Kur’âniye işaret ediyor ki: Bidâyet-i İslâmda, Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm Mescidü’l-Harâmda namaz kılarken, rüesa-yı Kureyş toplandılar, ona karşı gayet bed bir muamele ettiler. O da, o vakit onlara beddua etti. İbni Mes’ud der ki: “Kasem ederim, o bed muameleyi yapan ve onun bedduasına mazhar olanların, gazve-i Bedir’de birer birer lâşelerini gördüm.”3
Üçüncüsü: Mudariyye denilen Arabın büyük bir kabilesi, Peygamber Aleyhissalâtü Vesselâmı tekzip ettikleri için, onlara kaht ile beddua etti. Yağmur kesildi, kaht ve galâ başgösterdi. Sonra Mudariyye kavminden olan kabile-i Kureyş, Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâma iltimas ettiler. Dua etti, yağmur geldi, kahtlık kalktı.4 Bu vakıa tevatür derecesinde meşhurdur.
Birincisi: Perviz denilen Fars Padişahı, nâme-i Nebeviyeyi yırtmış. Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâma haber geldi.
Şöyle beddua etti: اَللّٰهُمَّ مَزِّقْهُ “Yâ Rab! Nasıl mektubumu paraladı; Sen de onu ve onun mülkünü parça parça et.”1 İşte şu bedduanın tesiriyledir ki, o Kisrâ Perviz’in oğlu Şirviye, hançerle onu paraladı.2 Sa’d ibni Ebî Vakkas da saltanatını parça parça etti. Sâsâniye devletinin hiçbir yerde şevketi kalmadı. Fakat Kayser ve sair melikler, nâme-i Nebeviyeye hürmet ettikleri için, mahvolmadılar.
İkincisi: Tevatüre yakın meşhurdur ve âyât-ı Kur’âniye işaret ediyor ki: Bidâyet-i İslâmda, Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm Mescidü’l-Harâmda namaz kılarken, rüesa-yı Kureyş toplandılar, ona karşı gayet bed bir muamele ettiler. O da, o vakit onlara beddua etti. İbni Mes’ud der ki: “Kasem ederim, o bed muameleyi yapan ve onun bedduasına mazhar olanların, gazve-i Bedir’de birer birer lâşelerini gördüm.”3
Üçüncüsü: Mudariyye denilen Arabın büyük bir kabilesi, Peygamber Aleyhissalâtü Vesselâmı tekzip ettikleri için, onlara kaht ile beddua etti. Yağmur kesildi, kaht ve galâ başgösterdi. Sonra Mudariyye kavminden olan kabile-i Kureyş, Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâma iltimas ettiler. Dua etti, yağmur geldi, kahtlık kalktı.4 Bu vakıa tevatür derecesinde meşhurdur.
Dipnotlar - Arapça İbareler - Haşiyeler:
1 : Buharî, İlim: 7; Cihad: 101; Mağâzî: 82; Kadı Iyâz, eş-Şifâ, 1:328; es-Sâ’âtî, el-Fethü’r-Rabbânî, 22:159.
2 : İbni Hişâm, es-Sîratü’n-Nebeviyye, 1:71; Taberî, Târîhu’l-Ümme ve’l-Mülûk, 2:135; İbni Kesîr, el Bidâye, 10:369.
3 : Buharî, Salât: 109; Menâkıbü’l-Ensâr: 45; Müslim, Cihad: 107, no. 1794; Müsned, 1:417.
4 : Buharî, Tefsir: 30:.., 28:3, 44:3, 4; Daavât: 58, İstiska: 13; Kadı Iyâz, eş-Şifâ, 1:328; Ali el-Kari, Şerhu’ş-Şifâ, 1:663; Beyhakî, Delâilü’n-Nübüvve: 2:324.
2 : İbni Hişâm, es-Sîratü’n-Nebeviyye, 1:71; Taberî, Târîhu’l-Ümme ve’l-Mülûk, 2:135; İbni Kesîr, el Bidâye, 10:369.
3 : Buharî, Salât: 109; Menâkıbü’l-Ensâr: 45; Müslim, Cihad: 107, no. 1794; Müsned, 1:417.
4 : Buharî, Tefsir: 30:.., 28:3, 44:3, 4; Daavât: 58, İstiska: 13; Kadı Iyâz, eş-Şifâ, 1:328; Ali el-Kari, Şerhu’ş-Şifâ, 1:663; Beyhakî, Delâilü’n-Nübüvve: 2:324.
Önceki Risale: On Üçüncü İşaret / Sonraki Risale: On Beşinci İşaret



