Hem, nakl-i sahihle, İmam-ı Ali için dua etmiş:
اَللّٰهُمَّ اكْفِهِ الْحَرَّ وَالْقَرَّ Yani, “Yâ Rab, soğuk ve sıcağın zahmetini ona gösterme.” İşte şu dua bereketiyle, İmam-ı Ali kışta yaz libasını giyerdi, yazda kış libasını giyerdi. Derdi ki: “O duanın bereketiyle hiçbir soğuk ve sıcağın zahmetini çekmiyorum.”1
Hem Hazret-i Fatıma için dua etmiş:
اَللّٰهُمَّ لاَتُجِعْهَا Yani,“Açlık elemini ona verme.” Hazret-i Fatıma der ki: “O duadan sonra açlık elemini görmedim.”2
Hem Tufely ibni Amr, Resul-i Ekrem Aleyhissalatü Vesselamdan bir mu'cize istedi ki, götürüp kavmine göstersin. Resul-i Ekrem Aleyhissalatü Vesselam 3 اَللّٰهُمَّ نَوِّرْ لَهُ demiş. İki gözü ortasında bir nur zuhur etmiş, sonra değneği ucuna naklolmuş. Bununla “zinnur” diye iştihar bulmuş.4
İşte bu vakıalar ehâdis-i meşhuredendir ki, kat’iyet peydâ etmişler.
Hem Ebu Hüreyre, Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâma şekvâ etmiş ki, “Nisyan bana ârız oluyor.” Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm ferman etmiş, bir mendil şeklinde birşey açmış. Sonra, mübarek avucuyla gaibden birşey alır gibi, öyle avucunu oraya boşaltmış. İki üç defa öyle yaparak Ebu Hüreyre’ye demiş: “Şimdi mendili topla.” Toplamış. Bu sırr-ı mânevî-i dua-yı Nebevî ile, Ebu Hüreyre kasem eder: “Ondan sonra hiçbir şey unutmadım.”5
İşte bu vakıalar ehâdis-i meşhuredendirler.
اَللّٰهُمَّ اكْفِهِ الْحَرَّ وَالْقَرَّ Yani, “Yâ Rab, soğuk ve sıcağın zahmetini ona gösterme.” İşte şu dua bereketiyle, İmam-ı Ali kışta yaz libasını giyerdi, yazda kış libasını giyerdi. Derdi ki: “O duanın bereketiyle hiçbir soğuk ve sıcağın zahmetini çekmiyorum.”1
Hem Hazret-i Fatıma için dua etmiş:
اَللّٰهُمَّ لاَتُجِعْهَا Yani,“Açlık elemini ona verme.” Hazret-i Fatıma der ki: “O duadan sonra açlık elemini görmedim.”2
Hem Tufely ibni Amr, Resul-i Ekrem Aleyhissalatü Vesselamdan bir mu'cize istedi ki, götürüp kavmine göstersin. Resul-i Ekrem Aleyhissalatü Vesselam 3 اَللّٰهُمَّ نَوِّرْ لَهُ demiş. İki gözü ortasında bir nur zuhur etmiş, sonra değneği ucuna naklolmuş. Bununla “zinnur” diye iştihar bulmuş.4
İşte bu vakıalar ehâdis-i meşhuredendir ki, kat’iyet peydâ etmişler.
Hem Ebu Hüreyre, Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâma şekvâ etmiş ki, “Nisyan bana ârız oluyor.” Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm ferman etmiş, bir mendil şeklinde birşey açmış. Sonra, mübarek avucuyla gaibden birşey alır gibi, öyle avucunu oraya boşaltmış. İki üç defa öyle yaparak Ebu Hüreyre’ye demiş: “Şimdi mendili topla.” Toplamış. Bu sırr-ı mânevî-i dua-yı Nebevî ile, Ebu Hüreyre kasem eder: “Ondan sonra hiçbir şey unutmadım.”5
İşte bu vakıalar ehâdis-i meşhuredendirler.
Dipnotlar - Arapça İbareler - Haşiyeler:
1 : el-Heysemî, Mecmeu’z-Zevâid, 9:122; Ahmed ibni Hanbel, Fedâilü’s-Sahâbe, no. 950; İbni Mâce, Mukaddime: 11, no. 117; Müsned, 1:99, 133; Müsned (tahkik: Ahmed Şâkir), 2:120, no. 1114; Hafâcî, Şerhu’ş-Şifâ, 3:133.
2 : Kadı Iyâz, eş-Şifâ, 1:328; Hafâcî, Şerhu’ş-Şifâ, 3:134; el-Heysemî, Mecmeu’z-Zevâid, 9:203.
3 : “Allahım, onu nurlandır.”
4 : Kadı Iyâz, eş-Şifâ, 1:328; Hafâcî, Şerhu’ş-Şifâ, 3:134; Ali el-Kari, Şerhu’ş-Şifâ, 1:662.
5 : Buharî, İlim: 42; Menâkıb: 28; Büyû’: 1; Hars: 21; Müslim, Fedâilü’s-Sahâbe: 159, no. 2492; Tirmizî, Menâkıb: 46, 47; Müsned, 2:240, 274, 428; el-Mubârekforî, Tuhfetü’l-Ahvezî, 10:334, no. 3923; İbni’l-Esîr, Câmiü’l-Usûl , 9:95; İbni Kesîr, el-Bidâye Ve’n-Nihâye, 6:162; es-Sâ’âtî, el-Fethü’r-Rabbânî, 22:405, 409-410; Ebû Na’îm, Hılyetü’l-Evliyâ, 1:381; el-Askalânî, el-isâbe, no. 1190.
2 : Kadı Iyâz, eş-Şifâ, 1:328; Hafâcî, Şerhu’ş-Şifâ, 3:134; el-Heysemî, Mecmeu’z-Zevâid, 9:203.
3 : “Allahım, onu nurlandır.”
4 : Kadı Iyâz, eş-Şifâ, 1:328; Hafâcî, Şerhu’ş-Şifâ, 3:134; Ali el-Kari, Şerhu’ş-Şifâ, 1:662.
5 : Buharî, İlim: 42; Menâkıb: 28; Büyû’: 1; Hars: 21; Müslim, Fedâilü’s-Sahâbe: 159, no. 2492; Tirmizî, Menâkıb: 46, 47; Müsned, 2:240, 274, 428; el-Mubârekforî, Tuhfetü’l-Ahvezî, 10:334, no. 3923; İbni’l-Esîr, Câmiü’l-Usûl , 9:95; İbni Kesîr, el-Bidâye Ve’n-Nihâye, 6:162; es-Sâ’âtî, el-Fethü’r-Rabbânî, 22:405, 409-410; Ebû Na’îm, Hılyetü’l-Evliyâ, 1:381; el-Askalânî, el-isâbe, no. 1190.
Önceki Risale: On Üçüncü İşaret / Sonraki Risale: On Beşinci İşaret