On Yedinci Mektup
(Yirmi Beşinci Lem’anın Zeyli)
Çocuk Taziyenâmesi
بِسْمِهِ - وَاِنْ مِنْ شَىْءٍ اِلاَّ يُسَبِّحُ بِحَمْدِهِ 1

Aziz âhiret kardeşim Hafız Halid Efendi,
 
وَبَشِّرِ الصَّابِرِينَ-اَلَّذِينَ اِذَاۤ اَصَابَتْهُمْ مُصِيبَةٌ قاَلوُاۤ اِنَّا ِللّٰهِ وَاِنَّاۤ اِلَيْهِ رَاجِعُونَ 2

Kardeşim, çocuğun vefatı beni müteessir etti. Fakat, 3 اَلْحُكْمُ ِللّٰهِ kazaya rıza, kadere teslim İslâmiyetin bir şiârıdır. Cenâb-ı Hak sizlere sabr-ı cemil versin; merhumu da, size zahîre-i âhiret ve şefaatçi yapsın. Size ve sizin gibi müttaki mü’minlere büyük bir müjde ve hakikî bir teselli gösterecek Beş Noktayı beyan ederiz.

BİRİNCİ NOKTA

Kur’ân-ı Hakîmde 4 وِلْدَانٌ مُخَلَّدُونَ sırrı ve meâli şudur ki:

Dipnotlar - Arapça İbareler - Haşiyeler:

1 : Onun adıyla. “Hiçbir şey yoktur ki Onu hamd ile tesbih etmesin.” İsrâ Sûresi, 17:44.
2 : “Sabredenleri müjdele. O sabredenler ki, başlarına bir musibet geldiği zaman ‘Biz Allah’ın kullarıyız; sonunda yine Ona döneceğiz’ derler.” Bakara Sûresi, 2:155-156.
3 : “Hüküm Allah’ındır.” Mü’min Sûresi, 40:12.
4 : “Ebediyen yaşlanmayacak olan çocuklar.” Vâkıa Sûresi, 56:17; İnsan Sûresi, 76:19.
Önceki Risale: On Altıncı Mektup / Sonraki Risale: On Sekizinci Mektup
Ekranı Genişlet
Lügat Listesi

Lügatler :

âhiret : öteki dünya, öldükten sonraki sonsuz hayat
aziz : izzetli, çok değerli, saygın
beyan : açıklama
Cenâb-ı Hak : Hakkın ta kendisi olan şeref ve yücelik sahibi Allah
ebedî : sonu olmayan, sonsuz
hakikî : gerçek, doğru
kablelbülûğ : ergenlik yaşına gelmeden önce
kader : Allah’ın meydana gelecek hadiseleri olmadan önce bilmesi, takdir etmesi, plânlaması
kaza : olacağı Allah tarafından bilinen ve takdir olunan şeylerin zamanı gelince yaratılması
Kur’ân-ı Hakîm : her âyet ve sûresinde sayısız hikmet ve faydalar bulunan Kur’ân
lem’a : parıltı
meâl : anlam
merhum : rahmete kavuşmuş, vefat etmiş
mü’min : iman eden; Allah’a ve Allah’tan gelen her şeye inanan
müteessir etmek : üzmek, etkilemek
müttaki : takva ehli; Allah’tan korkan ve Onun emir ve yasaklarına titizlikle uyan
rıza : razı olma, hoşnutluk
sabr-ı cemîl : güzel sabır; rıza göstererek dayanıp katlanma
şefaatçi : günahlarımızın bağışlanması için vesile
şiâr : sembol, diğer dinlerden ayıran işaret
tâziyenâme : yeni ölmüş birisinin yakınlarını teselli eden ve acılarını hafifleten mektup
zahîre-i âhiret : âhiret azığı
zeyl : ek, ilâve
Yükleniyor...