Altıncı Risale olan Altıncı Kısmın Zeyli

Es’ile-i Sitte

İstikbalde gelecek nefret ve tahkirden sakınmak için, şu mahrem zeyil yazılmıştır. Yani, “Tuh o asrın gayretsiz adamlarına!” denildiği zaman yüzümüze tükürükleri gelmemek için veyahut silmek için yazılmıştır. Avrupa’nın insaniyetperver maskesi altında vahşî reislerinin sağır kulakları çınlasın! Ve bu vicdansız gaddarları bize musallat eden o insafsız zalimlerin görmeyen gözlerine sokulsun! Ve bu asırda, yüz bin cihette “Yaşasın Cehennem” dedirten mim’siz medeniyetperestlerin başlarına vurulmak için yazılmış bir arzıhaldir.

وَمَا لَنَاۤ اَلاَّ نَتَوَكَّلَ عَلَى اللهِ وَقَدْ هَدٰينَا سُبُلَنَا وََلنَصْبِرَنَّ عَلٰى مَااٰذَيْتُمُونَا وَعَلَى اللهِ فَلْيَتَوَكَّلِ الْمُتَوَكِّلوُنَ 1

Bu yakınlarda ehl-i ilhâdın perde altında tecavüzleri gayet çirkin bir suret aldığından, çok biçare ehl-i imana ettikleri zalimâne ve dinsizcesine tecavüz nev’inden, bana, hususî ve gayr-ı resmî, kendim tamir ettiğim bir mâbedimde hususî bir iki kardeşimle hususî ibadetimde, gizli ezan ve kametimize müdahale edildi. “Niçin Arapça kamet ediyorsunuz ve gizli ezan okuyorsunuz?” denildi. Sükûtta sabrım tükendi. Kabil-i hitap olmayan öyle vicdansız alçaklara değil, belki milletin mukadderâtıyla keyfî istibdatla oynayan firavunmeşrep komitenin başlarına derim ki:

Ey ehl-i bid’a ve ilhâd! Altı sualime cevap isterim.

Dipnotlar - Arapça İbareler - Haşiyeler:

1 : “O bize yollarımızı dos doğru gösterdiği halde, bize ne oluyor ki Allah’a tevekkül etmeyelim? Bize yaptığınız ezâlara kesinlikle sabredeceğiz. Tevekkül etmek isteyenler sadece Allah’a güvensinler.” İbrahim Sûresi, 14:12.
Ekranı Genişlet
Lügat Listesi

Lügatler :

arzıhal : durumunu bildirmek
biçare : çaresiz, zavallı
ehl-i bid’a ve ilhâd : dinin aslında olmadığı halde, sonradan çıkarılan zararlı âdet ve uygulamaları dine mal etmeye çalışanlar ve inkârcılar
ehl-i ilhâd : inkarcılar, dinsizler
ehl-i iman : Allah’a ve Allah’tan gelen herşeye inanan kimseler, mü’minler
es’ile-i sitte : altı sual
firavunmeşrep : hareket tarzı, Firavun gibi olan
gaddar : acımasız, çok zulmeden
gayet : çok
gayr-i resmî : resmî olmayan
hususî : özel
insafsız : vicdansız
insaniyetperver : insanlığı seven
istibdat : baskı, zulüm
istikbal : gelecek zaman
kabil-i hitap : muhatap almaya lâyık, hitaba lâyık
kamet : farz namazların öncesinde okunan ezan cümleleri
komite : kurul, komisyon
mâbed : ibadet edilen yer
mahrem : gizli olan, herkese söylenmeyen, gizli sır
mim’siz medeniyetperest : rezil ve aşağılık şeyleri hayat tarzı olarak kabul edip bağlananlar
mukadderât : gelecek, istikbal; Allah tarafından takdir olunmuş işler, başa gelecek olaylar, kader
musallat eden : saldırtan, sataştıran
nev’i : tür, çeşit
suret : biçim, şekil
sükût : sessizlik
tahkir : aşağılama
zalimâne : zâlimcesine
zeyl : ek, ilâve
Yükleniyor...