Beşinci Risale olan Beşinci Kısım

بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّح۪يمِ

1 اَللهُ نُورُ السَّمٰوَاتِ وَاْلاَرْضِ

âyet-i pür-envârının çok envâr-ı esrarından bir nurunu, Ramazan-ı Şerifte bir hâlet-i ruhaniyede hissettim, hayal meyal gördüm. Şöyle ki: Üveys-i Karânî’nin

اِلٰهِى اَنْتَ رَبِّى وَانَا الْعَبْدُ.. وَاَنْتَ الْخَالِقُ وََانَا الْمَخْلوُقُ.. وَاَنْتَ الرَّزَّاقُ وَاَناَ الْمَرْزُوقُ.. الخ 2

münâcât-ı meşhuresi nev’inden, bütün mevcudat-ı zevilhayat, Cenâb-ı Hakka karşı aynı münâcâtı ettiklerini; ve on sekiz bin âlemin herbirinin ışığı birer ism-i İlâhî olduğunu bana kanaat verecek bir vakıa-i kalbiye-i hayaliyeyi gördüm. Şöyle ki:

Birbirine sarılı çok yapraklı bir gül goncası gibi, şu âlem binler perde perde içinde sarılı, birbiri altında saklı âlemleri bu âlem içinde gördüm. Herbir perde açıldıkça diğer bir âlemi görüyordum.

Dipnotlar - Arapça İbareler - Haşiyeler:

1 : “Allah göklerin ve yerin nurudur.” Nur Sûresi, 24:35.
2 : İlâhî, Sen benim Rabbimsin; ben ise kulum. Sen Hâlıksın, ben ise mahlûk. Sen Rezzâksın, ben ise merzuk...
Ekranı Genişlet
Lügat Listesi

Lügatler :

âyet-i Nur : Nur Sûresinin 35. ayeti
âyet-i pür-envâr : nurlarla dolu âyet
Cenâb-ı Hak : Hakkın ta kendisi olan şeref ve yücelik sahibi Allah
dehşet : korkunç, ürkütücü
envâr-ı esrar : sırların nurları, bilinmeyen gizli şeylerin ışıkları
hâlet-i ruhaniye : ruhî haller, ruhen girilen haller
ism-i İlâhî : Allah’ın ismi
mevcudât-ı zevilhayat : hayat sahibi, canlı olan varlıklar
münâcât : Allah’a yalvarma, yakarma
münâcât-ı meşhure : meşhur münâcât, dua
nev’i : tür, çeşit
nur-u azîm : muazzam, büyük nur
Ramazan-ı Şerif : şerefli Ramazan ayı
tasvir etmek : canlandırarak anlatmak, şekillendirerek bildirmek
vahşet : ürküntü, yalnızlık
vakıa-i kalbiye-i hayaliye : kalb ile bağlantılı hayalî vak’a, olay
zulümât : karanlıklar
Yükleniyor...