Yirmi Dördüncü Mektubun İkinci Zeyli

Mirac-ı Nebevî hakkındadır.

بِاسْمِهِ 1 وَاِنْ مِنْ شَىْءٍ اِلاَّ يُسَبِّحُ بِحَمْدِهِ 2

بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ

وَلَقَدْ رَآهُ نَزْلَةً اُخْرٰى - عِنْدَ سِدْرَةِ الْمُنْتَهٰى -عِنْدَهَا جَنَّةُ الْمَأْوٰى - اِذْ يَغْشَى السِّدْرَةَ مَ يَغْشٰى - مَا زَاغَ الْبَصَرُ وَمَا طَغٰى - لَقَدْ رَاٰى مِنْ اٰيَاتِ رَبِّهِ الْكُبْرٰى 3

MEVLİD-İ NEBEVÎNİN Miraciye kısmında Beş Nükteyi beyan edeceğiz.

BİRİNCİ NÜKTE

Cennetten getirilen Buraka dair, Mevlit yazan Süleyman Efendi hazin bir aşk macerasını beyan ediyor. O zât ehl-i velâyet olduğu ve rivayete bina ettiği için, elbette bir hakikati o suretle ifade ediyor. Hakikat şu olmak gerektir ki:

Âlem-i bekànın mahlûkları, Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâmın nuruyla pek alâkadardırlar. Çünkü, onun getirdiği nur iledir ki, Cennet ve dâr-ı âhiret, cin ve insle şenlenecek. Eğer o olmasaydı, o saadet-i ebediye olmazdı ve Cennetin her nevi mahlûkatından istifadeye müstaid olan cin ve ins, Cenneti şenlendirmeyeceklerdi; bir cihette sahipsiz, virane kalacaktı.

Dipnotlar - Arapça İbareler - Haşiyeler:

1 : Allah’ın adıyla.
2 : “Hiçbir şey yoktur ki Allah’ı hamd ile tesbih etmesin.” İsrâ Sûresi, 17:44.
3 : “And olsun ki, onu bir kere daha hakikî suretinde, Sidre-i Müntehâda gördü ki, onun yanında Me’vâ Cenneti vardır. O zaman Sidre’yi Allah’ın nuru kaplamıştı.Göz ne şaştı, ne de başka birşeye baktı. And olsun ki Rabbinin âyetlerinden en büyüklerini gördü.” Necm Sûresi, 53:13-18.
Ekranı Genişlet
Lügat Listesi

Lügatler :

alâkadar : ilgili
âlem-i bekà : kalıcı, sonsuzluk âlemî
Aleyhissalâtü Vesselâm : Allah’ın salât ve selâmı onun üzerine olsun
beyan etmek : açıklamak
Burak : Cennete mahsus bir binek
cihet : yön, taraf
dâr-ı âhiret : âhiret âlemi
dâsitâne-i aşk : aşk destanı
derece-i aşk : aşk derecesi
ehl-i velâyet : veli kullar, Allah dostları
hakikat : doğru, gerçek
hazin : hüzünlü
ins : insan
istifade etme : yararlanma
mahlûk : varlık
mahlûkat : varlıklar
Mevlit / Mevlid-i Nebevî : Peygamberimizin (a.s.m.) doğumunu anlatan manzum eser
Mirac : yükseliş, Allah’ın huzuruna çıkmak
Mirac-ı Nebevî : Peygamberimizin (a.s.m.) Allah’ın huzuruna yükselişi ve bütün kâinat âlemlerini gezdiği yolculuk
müstaid : yetenekli
nevi : tür
nur : aydınlık, ışık
nükte : ince mânâlı söz
Resul-i Ekrem : Allah’ın en şerefli ve değerli elçisi olan Hz. Muhammed (a.s.m.)
saadet-i ebediye : sonsuz mutluluk
suret : biçim, şekil
tâife-i hayvânât : hayvanlar âlemi
taife-i nebâtât : bitkiler âlemi
virane : harap olmuş
zeyl : ek, ilâve
Yükleniyor...