Geçen lisanların tafsiline geçiyoruz. Şöyle ki:
Kâinatta görünen tanzimat, nizamat, muvazenat, kabza-i tasarrufunda bir mizan ve nizam bulunan Hâlıkın vücub-u vücuduna delâlet etmekle
1 اَللهُ لاٰۤ اِلٰهَ اِلاَّ اَللهُ هُوَ cümlesini okur.
Ve keza, kâinatta intizam ve ıttırad hüküm-fermadır. Bu iki sıfat, mutasarrıfın vahdetine ve bir olduğuna şehadet etmekle
2 اَللهُ لاٰۤ اِلٰهَ اِلاَّ هُوَ hakikatini ilân ediyor.
Ve keza semâvat sahifesini güneş ve yıldızlarla yazan kudretle, balarısıyla karıncanın sahifelerini hüceyrat ve zerratla yazan kudret bir olduğundan; اَللهُ لاٰۤ اِلٰهَ اِلاَّ هُوَ ile meselenin ilânıyla Hâlıkın bir olduğuna delâlet ve şehadet eder.
Ve keza, meselâ bulutla arz gibi câmid ve mütehalif şeylerde tecavüb ve muavenet, yani birbirinin hâcetine cevap vermek ve seyyarat gibi şemsten pek uzak olan yıldızların şemse veya birbirine tesanüd etmeleri, bütün eşyanın bir Müdebbirin idaresinde bulunduğuna şehadet ederek اَللهُ لاٰۤ اِلٰهَ اِلاَّ هُوَ ile ilân eder.
Ve keza, semâvatın yıldızlar gibi âsâr-ı muntazamadaki müşabehet ve arzın birbirine benzeyen çiçeklerinde, hayvanatındaki münasebet, Hâlıkın bir olduğuna delâletle şehadetini اَللهُ لاٰۤ اِلٰهَ اِلاَّ هُوَ ile ilân eder.
Kâinatta görünen tanzimat, nizamat, muvazenat, kabza-i tasarrufunda bir mizan ve nizam bulunan Hâlıkın vücub-u vücuduna delâlet etmekle
1 اَللهُ لاٰۤ اِلٰهَ اِلاَّ اَللهُ هُوَ cümlesini okur.
Ve keza, kâinatta intizam ve ıttırad hüküm-fermadır. Bu iki sıfat, mutasarrıfın vahdetine ve bir olduğuna şehadet etmekle
2 اَللهُ لاٰۤ اِلٰهَ اِلاَّ هُوَ hakikatini ilân ediyor.
Ve keza semâvat sahifesini güneş ve yıldızlarla yazan kudretle, balarısıyla karıncanın sahifelerini hüceyrat ve zerratla yazan kudret bir olduğundan; اَللهُ لاٰۤ اِلٰهَ اِلاَّ هُوَ ile meselenin ilânıyla Hâlıkın bir olduğuna delâlet ve şehadet eder.
Ve keza, meselâ bulutla arz gibi câmid ve mütehalif şeylerde tecavüb ve muavenet, yani birbirinin hâcetine cevap vermek ve seyyarat gibi şemsten pek uzak olan yıldızların şemse veya birbirine tesanüd etmeleri, bütün eşyanın bir Müdebbirin idaresinde bulunduğuna şehadet ederek اَللهُ لاٰۤ اِلٰهَ اِلاَّ هُوَ ile ilân eder.
Ve keza, semâvatın yıldızlar gibi âsâr-ı muntazamadaki müşabehet ve arzın birbirine benzeyen çiçeklerinde, hayvanatındaki münasebet, Hâlıkın bir olduğuna delâletle şehadetini اَللهُ لاٰۤ اِلٰهَ اِلاَّ هُوَ ile ilân eder.
Dipnotlar - Arapça İbareler - Haşiyeler:
1 : Allah, kendinden başka hiçbir ilâh bulunmayan Allah’tır.
2 : “Allah, kendinden başka hiçbir ilâh bulunmayan Allah’tır.” Bakara Sûresi: 2:255.
2 : “Allah, kendinden başka hiçbir ilâh bulunmayan Allah’tır.” Bakara Sûresi: 2:255.
Önceki Risale: Lâsiyyemalar / Sonraki Risale: Katrenin Zeyli





