Zeylü’l-Habbe

Arkadaş! Şu müşevveş eserlerimle büyük birşeyin etrafını kazıyorum. Amma bilmiyorum, keşfedebildim mi? Veyahut sonra inkişaf edecektir. Veyahut bilâhare zuhur edecek. Keşfine yol açıp gösteriyorum.

لاَ حَوْلَ وَلاَ قُوَّةَ اِلاَّ بِاللّٰهِ 1

حَسْبُنَا اللّٰهُ وَنِعْمَ الْوَكِيلُ 2

نِعْمَ الْمَوْلىَ وَنِعْمَ النَّصِيرُ 3

اَللٰهُمَّ لاَ تُخْرِجْناَ مِنَ الدُّنْياَ اِلاَّ مَعَ الشَّهَادَةِ وَاْلاِيماَنِ 4

بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّح۪يمِ

اَلْحَمْدُ ِللّٰهِ عَلٰى نِعْمَةِ اْلاِيمَانِ وَاْلاِسْلاَمِ بِعَدَدِ قَطَرَاتِ اْلاَمْطَارِ وَاَمْوَاجِ الْبِحَارِ وَثَمَرَاتِ اْلاَشْجَارِ وَنُقُوشِ اْلاَزْهَارِ وَنَغَمَاتِ اْلاَطْيَارِ وَلَمَعَاتِ اْلاَنْوَارِ وَالشُّكْرُ لَهُ عَلٰى كُلٍّ مِنْ نِعَمِهِ فِى اْلاَطْوَارِ بِعَدَدِ كُلِّ نِعَمِهِ فِى اْلاَدْوَارِ.

وَالصَّلاَةُ وَالسَّلاَمُ عَلٰى سَيِّدِ اْلاَبْرَارِ وَاْلاَخْيَارِ مُحَمَّدٍنِالْمُخْتاَرِ وَعَلٰى اٰلِهِ اْلاَطْهَارِ وَاَصْحَابِهِ نُجُومِ الْهِدَايَةِ ذَوِى اْلاَنْوَارِ مَادَامَ الَّيْلُ وَالنَّهَارُ.
5

Dipnotlar - Arapça İbareler - Haşiyeler:

1 : Allah’ın kudret ve gücünden başka kudret ve güç yoktur.
2 : “Allah bize yeter; O ne güzel vekildir.” Âl-i İmrân Sûresi, 3:173.
3 : “O ne güzel dost ve O ne güzel yardımcıdır.” Enfâl Sûresi, 8:40.
4 : Allah’ım bizi dünyadan ancak kelime-i şehâdet ve imânla çıkart.
5 : Bize bahşettiği îmân ve İslâm nimeti için yağmurun katreleri, denizlerin dalgalaları, ağaçların meyveleri, çiçeklerin nakışları, kuşların nağamâtı ve nurların lemaâtı sayısınca Allah’a hamdolsun. Ve her türlü halde bize in’âm ettiği bütün nimetleri için, bütün çağlardaki bütün nimetleri adedince Allah’a şükürler olsun. Hem, iyilik ve hayır sahiplerinin efendisi Muhammedini’l-Muhtâr (a.s.m.) efendimize, onun pâk âline ve nur saçan hidâyet yıldızları ashâbına gece-gündüz devam ettiği müddetçe salât ve selâm olsun.
« Önceki Sayfa  | | Sonraki Sayfa »
Önceki Risale: Habbe / Sonraki Risale: Zeylü'z-Zeyl
Ekranı Genişlet
Lügat Listesi

Lügatler :

bilâhare : daha sonra
inkişaf etmek : açığa çıkmak, ortaya çıkmak
keşfetmek : açığa çıkarmak, bulmak, ortaya çıkarmak
müşevveş : dağınık, düzensiz, karışık; bu tabir bir tevazu ifadesi olarak kullanılmıştır
zeylü’l-habbe : Habbe Risalesinin eki
zuhur etmek : ortaya çıkmak, görünmek
Yükleniyor...