Lügatler :
ahkâm-ı âdilâne : adâletli hükümler, esaslar
cârî : geçerli
cümle tahiyyat : bütün selamlar ve ibadetler
delâlet : delil olma, işaret etme
dest-be-dest : el ele
dest-i kader : kader eli (
ecnâs : cinsler, türler
elyak : en lâyık, en uygun
envâ : çeşitler, türler
Fahr-i Âlem : bütün varlık âleminin kendisiyle övündüğü Peygamberimiz (a.s.m.)
füruat : dallar, şubeler; asıldan ayrılan kollar
hakaik : hakikatler, esaslar
hakikat : esas, doğru, gerçek
Hâkim-i Ezel : hükümranlığı bütün zamanları kaplayan
Hakîm-i Ezelî : varlığının başlangıcı olmayıp sürekli var olan ve herşeyi hikmetle yapan Allah
hakkaniyet : doğruluk, gerçekçilik; hak ve hakikate uygunluk
hidayet etmek : doğru yola erdirmek
hilkat-i âlem : âlemin yaratılışı
intişar etmek : yayılmak
irşad eylemek : doğru yolu göstermek
ittifak vermek : birleşmek, beraber hareket etmek
izhar etmek : açığa çıkarmak, göstermek
kaide : düstur, kural
kalem-i hikmet : hikmet kalemi
kavânîn-i amîka-i dakika-i İlâhiye : çok derin ve hassas olan İlâhi kanunlar
kefil-i mutlak : kefâletinde şüphe olmayan; mutlak kefil
kemâlât : olgunluklar, mükemmellikler, faziletler
Kur’ân-ı Mu’ciz : benzerini yapmakta akılları âciz bırakan Kur’ân
mektûb : yazılmış
mu’cize : Allah’ın izniyle peygamberler tarafından ortaya konulup bir benzerini yapmakta başkalarını acz ve hayrette bırakan olağanüstü şey
muvazenet : denge, ölçü
nakil : Kur’ân-ı Kerim ve sünnet gibi kaynaklardan aktarılan bilgi
nev-i beşer : insan cinsi, insanlık âlemi, insanlar
nizam : düzen
Rahmân-ı Lemyezelî : sonsuza kadar bütün mahlûkata merhamet ve şefkat eden, onlara nimetler veren Allah
risalet : elçilik, peygamberlik
rüsuh : kökleşme, sağlamlaşma
saâdet-i dâreyn : dünya ve âhiret mutluluğu
salavat-ı bînihaye : Peygamber Efendimiz’e sonsuz selâm ve duâlar
serfiraz : yükselten, yücelten; şereflendiren
server-i kâinat : kâinatın reisi; Hz. Muhammed (a.s.m.)
sırat-ı müstakîm : dosdoğru yol; iman ve Kur’ân yolu; ehl-i sünnet yolu
şehadet : şahitlik, tanıklık
şeriat : Allah tarafından bildirilen hükümlerin hepsi, İslâmiyet
şeriat-ı garrâ : büyük ve parlak şeriat, İslâmiyet
tasdik : doğrulama, kabul etme
terakki : ilerleme, yükselme
üstad-ı küll : her yönden tam ve mükemmel rehber; her çeşit ilimde söz