Mücahid bir hayvan mersiyesi

1 وَمَا يَعْلَمُ جُنُودَ رَبِّكَ اِلاَّ هُوَ

İşte o cünuddan bir gazi-i şehid,
Nev-i hayvandaki meymun-u saîd.

Ey maymun-u meymun! Mü’minleri memnun,
Kâfirleri mahzun, Yunan’ı da mecnun eyledin.

Öyle bir tokat vurdun ki, siyaset çarkını bozdun.
Lloyd George’u kudurttun. Venizelos’u geberttin.

Mizan-ı siyasette pek ağır oturdun ki, küfrün ordularını, zulmün leşkerlerini bir hamlede havaya fırlattın.

Başlarındaki maskelerini düşürüp maskara ederek, bütün dünyayı güldürdün.

Cennetle mübeşşer olan hayvanların isrine gittin.
Cennette saîdsin; çünkü gazi hem şehidsin.

Mühim bir nokta

İslâm gaflet edip küstü. Hıristiyanlık dini fen ve medeniyeti kendine mal edip, iki silâhla galebe çaldı. Şimdi şarkta müthiş bir silâh imal ediliyor. Bunun hak kısmına sahip olmalı. Yoksa yine küssek, onu da Hıristiyanlık İslâmiyet aleyhinde istimal edecektir. Buna karşı dayanılmaz.

Cumhur-u avama müteveccih olan bir fikir, bir kudsiyet almazsa söner. O desatire kudsiyet verecek iki muazzam rakîb din var. Şu keskin fikir, gözünü açtığı vakit hasmını ve hasmının elindeki silâhını Hıristiyanlık dini bulmuştur. Öyleyse o fikir kudsiyet almak için İslâmiyete dehalet etmeye mecburdur.
• • •

Dipnotlar - Arapça İbareler - Haşiyeler:

1 : “Rabbinin ordularını Ondan başkası bilemez.” Müddessir Sûresi, 74:31.
« Önceki Sayfa  |
Ekranı Genişlet
Lügat Listesi

Lügatler :

aleyhinde : karşıt olarak
cumhur-u avam : halkın çoğunluğu
cünud : askerler
dehalet etme : sığınma, dahil olma
desatir : düsturlar, prensipler, kurallar
gaflet : âhirete, Allah’ın emir ve yasaklarına duyarsız davranma hâli, umursamazlık
galebe çalmak : üstün gelmek
gazi-i şehid : savaşta gazi ve şehid olan
hasım : düşman
imal etme : üretme
isr : tarz, yol, yöntem
istimal etmek : kullanmak
kâfir : Allah’ı veya Allah’ın bildirdiği kesin şeylerden birini inkâr eden kimse
kudsiyet : mukaddes olma, kutsallık
küfür : inkâr, inançsızlık, Allah’ı veya Allah’ın bildirdiği kesin şeylerden birini inkâr etme
leşker : asker, ordu
mahzun : hüzünlü, üzüntülü
maymun-u meymun : kutlu ve mübarek maymun
mecnun : deli, akılsız
mersiye : birisinin ölümü hakkında yazılan, üzüntüyü dile getiren manzume, ağıt
meymun-u saîd : kutlu ve mübarek
mizan-ı siyaset : siyaset terazisi; siyasi denge
muazzam : azametli, büyük
mü’min : iman eden, Allah’a ve Onun gönderdiği şeylere inanan
mübeşşer : müjdelenmiş olan
mücahid : cihad eden
müteveccih olma : yönelme
nev-i hayvan : hayvan türü
rakîb : gözeten; yarışan
saîd : mutlu, mesut
şark : doğu
Yükleniyor...