Risale-i Nur’un bir vasıta-i naşiri olan Üstadımızın hem ismi hem lakabı “mürîdî” lafzında olduğu gibi aynen Hz. Ali’nin (r.a.) 1 يَا مُدْرِكًا لِذٰلِكَ الزَّمَانِ HAŞİYE ilm-i cifirle ve hesab-ı ebcedle aynen hem مُلاَّ سَعِيدْ hem اَلْكُرْدِى oluyor.
Her birisi iki yüz altmış beş (265) ediyor. مُدْرِكًا üstündeki tenvin vakfta elif’e inkılap ettiği için اَلْفٌ oluyor. مُدْرِكًا lafzı mim’siz yukarıdan okunmasıyla “kürd” olduğu gibi اَلزَّمَانْ lafzı da بَدِيعُ الزَّمَانْ’ın bir parçasını okumakla bu emareyi letafetlendiriyor. Demek o zamana yetişenlerin arasında ve Hz. Ali’nin (r.a.) hitabına mazhar çok efrad içinde Risale-i Nur naşirine hususi bir iltifatı var.
İkinci emare: Hz. Ali (r.a.) hırs ve tama’ yolunda bid’alara tâbi olan bir kısım ulemaü’s-su’u tokatladığı vakit ulema içinde birisiyle merhametkârane konuşmaya başladı. Üstadımızı bilenlere malumdur ki Ankara rüesası İstanbul’da onun İngilizlere karşı mücahedatını takdir ederek onu istediler. Ankara’ya gitti...
Her birisi iki yüz altmış beş (265) ediyor. مُدْرِكًا üstündeki tenvin vakfta elif’e inkılap ettiği için اَلْفٌ oluyor. مُدْرِكًا lafzı mim’siz yukarıdan okunmasıyla “kürd” olduğu gibi اَلزَّمَانْ lafzı da بَدِيعُ الزَّمَانْ’ın bir parçasını okumakla bu emareyi letafetlendiriyor. Demek o zamana yetişenlerin arasında ve Hz. Ali’nin (r.a.) hitabına mazhar çok efrad içinde Risale-i Nur naşirine hususi bir iltifatı var.
İkinci emare: Hz. Ali (r.a.) hırs ve tama’ yolunda bid’alara tâbi olan bir kısım ulemaü’s-su’u tokatladığı vakit ulema içinde birisiyle merhametkârane konuşmaya başladı. Üstadımızı bilenlere malumdur ki Ankara rüesası İstanbul’da onun İngilizlere karşı mücahedatını takdir ederek onu istediler. Ankara’ya gitti...
Dipnotlar - Arapça İbareler - Haşiyeler:
1 : Ey o zamana yetişen ve âlimlerden olan insan!
HAŞİYE : يَا مُدْرِكًا tenvin, nun sayılmak şartıyla üç yüz yirmi beş (325) olup “Nursî” bir fark ile üç yüz yirmi altı (326) ediyor. O fazla elif bine işaret ettiği için üç yüz yirmi beş (325) kalıp, hem يَامُدْرِكًا ’ne tam tevafuk ediyor. Hem fitnelerin başlangıcı ve o “Nursî”nin mücahedesinin başlangıcı tarihini gösteriyor.
HAŞİYE : يَا مُدْرِكًا tenvin, nun sayılmak şartıyla üç yüz yirmi beş (325) olup “Nursî” bir fark ile üç yüz yirmi altı (326) ediyor. O fazla elif bine işaret ettiği için üç yüz yirmi beş (325) kalıp, hem يَامُدْرِكًا ’ne tam tevafuk ediyor. Hem fitnelerin başlangıcı ve o “Nursî”nin mücahedesinin başlangıcı tarihini gösteriyor.
Önceki Risale: Yirmi Sekizinci Lem'anın Birinci Meselesi / Sonraki Risale: Sekizinci Lem'a