اَلْحَمْدُ ِللّٰهِ هٰذَا مِنْ فَضْلِ رَبِّى 1

Madem ki böyle olmuştur; o halde şüphesiz Risaletü’n-Nur’un intişarındaki maksat, şu zamanın insanlarına tahkikî imanı ders vermek, mütehayyirlerini kurtarmak, müteharrîlerini takviye ve tarsin etmek, zındıka ve ehl-i ilhadı iskât ve ilzam etmektir. Amma fitne ateşleri âfet halini alan bu zamanda, cam ile elmasın beraber satıldığı bir çarşıda bu mübarek Nurları, yani şânında 2 اِنَّا نَحْنُ نَزَّلْنَا الذِّكْرَ وَاِنَّا لَهُ لَحَافِظُونَ buyurulan Kur’ân-ı Mu’cizü’l-Beyânın hakikî tefsirleri olan Risaletü’n-Nur’un hakaretten sıyaneti için, hem 3 سِرّاً تَنَوَّرَتْ sırr-ı tenvirini Rahîm ve Kerîm Rabbimiz irade ve takdir buyurmuş.
Risale-i Nur şakirtlerinden
Hulusi
• • •
Halil İbrahim’in Risale-i Nur’a hitaben yazdığı bir fıkradır.

4 اَلْحَمْدُ ِللّٰهِ عَلَى الرِّسَالَةِ النُّورِيَّةِ Şümus-u Kur’ân’ın envarlarından in’ikâs eden ecram-ı ulviye, seyyarat ve sevabit-i kevkebiye ve ezhar-ı müzeyyene-i ravza-i safaiye ve hakaik-âşina ile memlû dürr-i meknune
5 اَلْمُؤَيَّدُ بِالدَّلاَئِلِ الْعَقْلِيَّةِ وَالتَّسْلِيمِيَّةِ olan Risale-i Nuriye, esrar-ı kitabullah, âlemi ziyalandırdı ve inşaallah daimî ziyalandıracaktır.

Dipnotlar - Arapça İbareler - Haşiyeler:

1 : Allah’a hamd olsun. Bu Rabbimin ihsânıdır.
2 : “Şüphesiz ki Kur’ân’ı Biz indirdik ve onu koruyacak olan da Biziz.” Hicr Sûresi, 15:9.
3 : Gizlice nurlanma.
4 : Kur’ân güneşinin nurları hükmünde olan Risale-i Nur’u ihsan eden Allah’a hamd olsun.
5 : Akıl ve teslimiyetle ilgili delillerle desteklenmiş…
« Önceki Sayfa  | | Sonraki Sayfa »
Önceki Risale: Sekizinci Lem'a
Ekranı Genişlet
Lügat Listesi

Lügatler :

âfet : felâket, musibet, yıkım
dürr-i meknun : mahfazalı parlak inci
ecram-ı ulviye : yıldızlar, gezegenler
ehl-i ilhad : imansız kimseler; inkârcı; dinsiz
envar : nurlar
esrar-ı kitabullah : Allah’ın kitabı olan Kur’ân-ı Kerim
ezhar-ı müzeyyene-i ravza-i safaiye : içinde safâ sürülecek olan bahçeyi süsleyen çiçekler
fıkra : kısa yazı, makale, mektup
fitne : ahlâkta ve toplum düzeninde azgınlık ve bozgunculuk; baştan çıkarma
hakaik-âşina : gerçekleri bilen, hakikatleri tanıyan
hakikî : asıl, gerçek
hitaben : hitap ederek, seslenerek
ilzam : susturma
in’ikâs : yansıma, aksetme
intişar : yayılma
iskât : susturma
Kerîm : ikram edici; cömertlik ve ikram sahibi olan Allah
Kur’ân-ı Mu’cizü’l-Beyân : açıklaması mu’cize olan Kur’ân
memlû : doldurulmuş, dolu
müteharrî : araştıran, inceleyen
mütehayyir : şaşkın
Rahîm : rahmetinin çok özel tecellîleri olan ve sonsuz şefkat ve merhamet sahibi Allah
sevabit-i kevkebiye : gökyüzünde sabit olarak görülen ve gece karanlığında insanlara yön gösteren yıldızlar
seyyarat : gezegenler
sırr-ı tenvir : aydınlatma, nurlandırma sırrı
sıyanet : koruma, muhafaza
şakirt : talebe
Şümus-u Kur’ân : Kur’ân-ı Kerimin içinde bulunan ve her birisi güneş gibi iman hakikatlerini açıkça gösteren temel özellikleri
tahkikî : araştırarak ve kesin delillere dayanarak
takdir : beğeniyi dile getiren ifade
takviye : kuvvetlendirme, güçlendirme
tarsin etmek : sağlamlaştırmak
tefsir : açıklama, yorum; Kur’ân-ı Kerimi mânâ bakımından açıklayan, yorumlayan kitap
zındıka : dinsizlik, inançsızlık
ziyalandırmak : aydınlatmak
Yükleniyor...