Evet, bu mesele, küçük bir mesele değil; kâinat ve hayvanat ile dahi alâkadardır. Evet Risale-i Nur’un serbestiyetinden, ben Risale-i Nur’un bir şakirdi olmak itibarıyla, kendi hisseme düşen bu kâr ve neticeyi, binler altın lira kadar kazancım var kanaat ediyorum. Başka yüz binler Risale-i Nur şakirtleri ve takviye-i imana muhtaç ehl-i imanın istifadeleri buna kıyas edilsin.

Evet, dinin, şeriatın ve Kur’ân’ın yüzden ziyade tılsımlarını, muammâlarını hal ve keşfeden; ve en muannid dinsizleri susturup ilzam eden; ve Mirac ve haşr-i cismânî gibi sırf akıldan çok uzak zannedilen Kur’ân hakikatlerini en mütemerrid ve en muannid feylesoflara ve zındıklara karşı güneş gibi ispat eden ve onların bir kısmını imana getiren Risale-i Nur eczaları, elbette küre-i arzı ve küre-i havâiyeyi kendi ile alâkadar eder ve bu asrı ve istikbali kendiyle meşgul edecek bir hakikat-i Kur’âniyedir ve ehl-i iman elinde bir elmas kılınçtır.

1 اَلْبَاقِى هُوَ الْبَاقِى
Emirdağı’nda Kardeşiniz
Said Nursî

Dipnotlar - Arapça İbareler - Haşiyeler:

1 : Bâkî olan sadece Odur.
« Önceki Sayfa  | | Sonraki Sayfa »
Önceki Risale: Sekizinci Lem'a
Ekranı Genişlet
Lügat Listesi

Lügatler :

alâkadar : alâkalı, ilgili
ecza : cüzler, bütünü oluşturan parçalar
ehl-i iman : Allah’a ve Allah’tan gelen her şeye inanan kimseler, mü’minler
feylesof : filozof; felsefe ile uğraşan, felsefeci
hakikat-i Kur'âniye : Kur’ân hakikati
hal ve keşf eden : çözen ve açığa çıkaran
haşr-i cismânî : âhirette bedenlerin ve vücudların tekrar dirilişi
ilzam eden : susturan, cevap veremez hâle getiren
istikbal : gelecek zaman
küre-i arz : yerküre, dünya
küre-i havâiye : hava küre, atmosfer
Mirac : Peygamberimizin (a.s.m.) Allah’ın huzuruna yükselişi ve bütün kâinat âlemlerini gezdiği yolculuk
muannid : inatçı
mütemerrid : hakkı kabul etmemekte direnen, inatçı
zındık : dinsiz
Yükleniyor...