Evet, Risale-i Nur’a hücum edenler, vaktiyle kefenini boynuna takınmalı ve rezalete bürünmeli ve mânevî cehenneme dünyada girmeyi göze almalı.

Hem o musibet hadisesinden iki gün evvel, Risale-i Nur şakirtlerinden olmayan ve hiç bizimle zihnen meşgul olmayan biri rüyada görüyor ki: Isparta’nın altındaki ovada çok ormanlar bulunuyor. Kuvvetli bir sel geliyor, bu ormanın çok ağaçlarını deviriyor. Birden bire bir zelzele-i arz oluyor, Risale-i Nur naşiri, elbisesiyle heybetli bir surette yer yarılıp çıkıyor. HAŞİYE O da korkusundan uyanıyor. İki gün sonra Risale-i Nur’u tâtil ve mânen toprağa defnetmek niyetiyle küre-i arzı titretecek derecede bir hatâ ile Risale-i Nur’un eczalarını evrak-ı muzırra nev’inden taharrî edip, toplayıp merkez-i hükûmete, ta Dahiliye Vekâletine gönderir. Hiçbir daire kanunca mucib-i muaheze ve mes’uliyet birşey Risale-i Nur’da bulamadığından, o mânevî zelzele içinde öldürdük, defnettik zannettikleri Risale-i Nur, dirilip, yer yarılıp meydana çıktığı gibi yine o rüya işaret ediyor ki, bir zelzele-i azîme ve bir sel içinde Risale-i Nur bu vatan ve millete bir halâskâr, bir münci suretinde musibetzedelerin imdadına yetişecek.
Risale-i Nur şakirtlerinden
(Yıldırım) Süleyman Rüşdü
• • •

Dipnotlar - Arapça İbareler - Haşiyeler:

HAŞİYE : Demek bu geçen seneki zelzele, yani İzmir zelzelesi, Risale-i Nur’un dirilmesine ve meydana çıkmasına bir emaredir ve o rüyayı tâbir ediyor. Evet, o zelzeleden evvel Risale-i Nur defnolunmuş gibi gayet gizli perde altında intişar ediyordu. Zelzele başladıktan sonra eski elbise-i fâhiresiyle meydan-ı zuhura çıktı.
« Önceki Sayfa  | | Sonraki Sayfa »
Önceki Risale: Takdim / Sonraki Risale: Yirmi Yedinci Mektuptan Mühim Parçalar
Ekranı Genişlet
Lügat Listesi

Lügatler :

Dahiliye Vekâleti : İç İşleri Bakanlığı
ecza : bütünü oluşturan parçalar
elbise-i fâhire : kıymetli, değerli elbise
emare : belirti, işaret
evrak-ı muzırra : zararlı evraklar, yayınlar
halâskâr : kurtarıcı
haşiye : dipnot, açıklayıcı not
intişar : yayılma
küre-i arz : yer küre, dünya
merkez-i hükûmet : hükûmet merkezi; ülkeyi idare merkezi
mes’uliyet : sorumluluk
meydan-ı zuhura çıkma : ortaya çıkıp görünür hâle gelme
mucib-i muaheze : soruşturup cezalandırmayı gerektiren
musibet : belâ, dert, felâket
musibetzede : belâya, sıkıntıya düşmüş olan kimse
müncî : kurtaran, kurtarıcı
naşir : yayan, yayınlayan
nev : çeşit, tür
şakirt : öğrenci, talebe
taharrî : araştırma, inceleme
tâtil : durdurmak, iptal etmek
zelzele-i arz : yeryüzü depremi
zelzele-i azîme : büyük deprem
Yükleniyor...