Evet, kalben gayet alâkadar olduğum kardeşlerimin müfarakat zamanının pek yakın olduğu bir zamanda ve hapiste yalnız kalacağım bir anda ve üç ayda yetmiş defa acip bir tarzda bana açılan bir sahifenin kerametini dâvâ ettiğim ve delilsiz kaldığım bir hengamda Hz. Ali’nin (r.a.) Celcelûtiye kasidesinin yetmiş defa bilâ-istisna bana açılan 1 فَيَا حَامِلَ اْلاِسْمِ الَّذِى جَلَّ قَدْرُهُ'dan başlayan üç-dört satırda üç-dört kuvvetli emare ve delil vardır ki, 2 فَيَا حَامِلَ اْلاِسْمِ hitab-ı umumisinde bize hususî bakıyor.

BİRİNCİ EMARE: فَيَا حَامِلَ اْلاِسْمِ الَّذِى جَلَّ قَدْرُهُ fıkrası hem makam, hem mânâ, hem cifir ve ebced hesabıyla bu nidâ-i umumi-i Alevî de hususi bir tarzda bu zamana ve Risale-i Nur’a ve Risale-i Nur’un müellifine bakıyor. Çünkü فَيَا حَامِلَ اْلاِسْمِ الَّذِى جَلَّ قَدْرُهُ cifir ve ebced hesabıyla bin üç yüz elli üç (1353) senesi zamanını tam gösterdiği ve o zamanda da Risale-i Nur ve şakirtlerinin en korkulu bir zamanıdır ki, altı satırda yedi defa 3 لاَتَخْشَ kelimelerini tekrar ediyor فَيَا حَامِلَ اْلاِسْمِ fıkrasındaki 4 حَامِلَ اْلاِسْمِ Molla Said فَيَا حَامِلَ اْلاِسْمِ Molla Kürd ve Molla Said Bedi’ yalnız üç farkla tevafuk sırrıyla gösteriyor. Ve bu isim sahibi bu hitapta hususi murad olduğuna işaret ediyor. Ve mânâsıyla da, “Ey bin üç yüz elli üç (1353) senesinin tarihinde bu İsm-i Âzamın hamili” yani “İsm-i Âzamı kendine muhafız ittihaz eden şahıs” demekle, o umumi hitapta böyle hususi bize bakıyor.

Çünkü lillahilhamd bin üç yüz elli üç (1353) tarihinde her yirmi dört saatte yüz yetmiş bir defa 5 اَ ْلاِسْمِ الَّذِى جَلَّ قَدْرُهُ olan İsm-i Âzamı okuyordum ve kendimi onunla muhafazaya çalışıyorum.

Dipnotlar - Arapça İbareler - Haşiyeler:

1 : Ey kadri yüce olan ismin taşıyıcısı!
2 : Ey ismin taşıyıcısı (sahibi)!
3 : Korkma!
4 : İsmi taşıyan.
5 : Kadri yüce olan isim.
« Önceki Sayfa  | | Sonraki Sayfa »
Ekranı Genişlet
Lügat Listesi

Lügatler :

acip : harika, şaşırtıcı
bilâ-istisna : istisnasız
dâvâ etmek : iddia etmek
emare : belirti, alâmet, işaret
fıkra : ifade, bölüm
hamil : taşıyan
hengam : an, zaman dilimi
hitab-ı umumi : genel hitap, sesleniş
İsm-i Âzam : Cenab-ı Hakkın binbir isminden en büyük ve mânâca diğer isimleri kuşatmış olanı
kerâmet : Allah’ın bir ikramı olarak, görünen olağanüstü hâl
lillahil hamd : Allah’a şükürler olsun
Molla Kürd : Bediüzzaman Said Nursî
Molla Said Bedi’ : Bediüzzaman Said Nursî
Molla Said : Bediüzzaman Said Nursî
muhafaza ittihaz etmek : koruyucu edinmek
murad : irade etme, kastetme
müellif : yazar
nidâ-i umumi-i Alevî : Hz. Ali’nin (r.a.) umumi çağrısı
şakirt : öğrenci, talebe
tevafuk : ince mânâ ve sırlara işaret eden uygunluk
umumi hitap : genel hitap
Yükleniyor...