Kasidenin ortasında en mühim ve en parlak yerde en mühim duasının neticesinde üç fıkrasının herbirinde sarahata yakın Risale-i Nur’u mânâsıyla ve cifirle göstermesi burada فَيَا حاَمِلَ اْلاِسْمِ fıkrasında dahi Risale-i Nur şakirtlerine teselli ve teminat vermekle hususi bir surette baktığını kuvvetli teyid ediyor. Bu emareleri teyid eden şu noktadır ki, kaside-i Celcelûtiye umumiyeti itibariyle Süryanî, İbranî, esma-i İlâhiyeyi ve süver-i Kur’âniyeyi şefaatçı yapıp hususi münacat olduğu halde başta

بَدَئْتُ بِبِسْمِ اللّٰهِ رُوحِى بِهِ اهْتَدَتْ - اِلٰى كَشْفِ اَسْرَارٍ بِبَاطِنِهِ انْطَوَتْ 1
fıkrasıyla gösteriyor ki, bazı esrar-ı gaybiyenin keşfinden bahsedecek yalnız bir-iki yerde hususi münacât ve duadan istikbale bakar tarzı var ki, birisi; 2 اَقِدْ كَوْكَبِى بِاْلاِسْمِ نُورًا’den başlıyor, o üç satırda üç defa kuvvetli işaretle mânâ ve cifirle Risale-i Nur’u gösteriyor.

İkinci yer ise; 3 فَيَا حاَمِلَ اْلاِسْمِ الَّذِى جَلَّ قَدْرُهُ ile başlayan üç satırında üç kuvvetli işaretle Risale-i Nur şakirtlerine bakıyor. Yetmiş defa yüz ihtimal içinde bir sahifenin açılması tesadüf olmadığı gibi bu tarzdaki îmalar, emareler, işaretler elbette tesadüfî olamaz. Belki bir keramet-i gaybiyedir, Kur’ân-ı Hakîmin hizmetkârlarına bir ikramdır.
• • •

Dipnotlar - Arapça İbareler - Haşiyeler:

1 : Hazine-i esrar olan بِسْمِ اللهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ ile başladım. Ruhum, onunla, içinde gizli olan sırları keşfetti.
2 : Yâ Rab! Nur isminle ve cemâlinle parlat yıldızımı.
3 : Ey kadri yüce olan ismin taşıyıcısı!
« Önceki Sayfa  | | Sonraki Sayfa »
Ekranı Genişlet
Lügat Listesi

Lügatler :

emare : belirti, işaret
esmâ-i İlâhiye : Allah’ın isimleri
esrar-ı gaybiye : görünmeyen, dünya ile ilgili gizli sırlar
fıkra : bölüm, kısım, kısa yazı
İbranî : İbranice; İbrani diline ait
ikram : bağış, ihsan, lütuf
îmalar : dolaylı anlatımlar, göstermeler
keramet-i gaybiye : Allah’ın bir ikramı olarak verilen, geleceğe ışık tutan olağanüstü hal ve hareket
keşf : Allah tarafından ilham olunmasıyla gizli bir şeyin meydana çıkarılması
Kur’ân-ı Hakîm : hikmetli Kur’ân; her âyet ve sûresinde sayısız hikmetler bulunan Kur’ân
münâcât : Allah’a yalvarış, dua
suret : şekil, biçim
Süryanî : Süryanice; Süryanî diline ait
süver-i Kur’âniye : Kur’ân’ın sûreleri
şakirt : talebe
şefaatçi : Allah’ın izniyle şefaat eden, aracı olan
teminat : güvence
teyid etmek : des teklemek
Yükleniyor...