İşâ vakti ise; âlem-i zulümat, nehar âleminin bütün âsârını siyah kefeniyle setretmesini, hem kışın beyaz kefeni ile ölmüş yerin yüzünü örtmesini, hem vefat etmiş insanın bakıye-i âsârı dahi vefat edip nisyan perdesi altına girmesini, hem bu dar-ı imtihan olan dünyanın bütün bütün kapanmasını ihtar ile Kahhâr-ı Zülcelâlin celâlli tasarrufâtını ilân eder.

Gece vakti ise, hem kışı, hem kabri, hem âlem-i berzahı ifham ile, ruh-u beşer rahmet-i Rahmâna ne derece muhtaç olduğunu insana hatırlatır. Ve gecede teheccüd ise, kabir gecesinde ve berzah karanlığında ne kadar lüzumlu bir ışık olduğunu bildirir, ikaz eder ve bütün bu inkılâbat içinde Cenâb-ı Mün’im-i Hakikînin nihayetsiz nimetlerini ihtar ile, ne derece hamd ve senâya müstehak olduğunu ilân eder.

İkinci sabah ise, sabah-ı haşri ihtar eder. Evet, şu gecenin sabahı ve şu kışın baharı ne kadar makul ve lâzım ve kat’i ise, haşrin sabahı da, berzahın baharı da o kat’iyettedir.

Demek, bu beş vaktin herbiri bir mühim inkılâp başında olduğu ve büyük inkılâpları ihtar ettiği gibi, kudret-i Samedâniyenin tasarrufât-ı azîme-i yevmiyesinin işaretiyle, hem senevî, hem asrî, hem dehrî, kudretin mucizâtını ve rahmetin hedâyâsını hatırlatır. Demek asıl vazife-i fıtrat ve esas-ı ubûdiyet ve kat’i borç olan farz namaz, şu vakitlerde lâyıktır ve enseptir.
« Önceki Sayfa  | | Sonraki Sayfa »
Önceki Risale: Sekizinci Söz / Sonraki Risale: Onuncu Söz
Ekranı Genişlet
Lügat Listesi

Lügatler :

âlem-i berzah : kabir âlemi
âlem-i zulümat : karanlıklar âlemi
âsar : eserler, izler
asrî : yüzyıllık
bakiye-i âsâr : geride kalan eserler, izler
berzah : kabir âlemi
beşer : insan
celâlli : haşmetli, ihtişamlı, heybetli
dehrî : çağları içine alan
ensep : en uygun
esas-ı ubûdiyet : kulluğun esası, özü
fıtraten : yaratılış gereği
gaflet : duyarsızlık, mânevî sorumluluklarından habersiz davranma hali
hamd : övgü ve şükür
harabiyet : yok oluş, yıkılış
haşir : öldükten sonra âhirette tekrar diriltilip Allah’ın huzurunda toplanma
hedâyâ : hediyeler, armağanlar
ifham : anlatma
ihtar : hatırlatma
ikaz : uyarma
inkılâbat : büyük değişimler, dönüşümler
inkılâp : değişim, dönüşüm
iptida : başlangıç
işâ : yatsı
kat’iyet : kesinlik
kıyamet : dünyanın sonu, varlığın bozulup dağılması
kudret : güç, iktidar
lâzım : gerekli
makul : akla uygun
mühim : önemli
müstehak : lâyık
müteellim etme : acı verme
müteessir etme : üzme, etkileme
nehar : gündüz
nihayetsiz : sonsuz
nisyan : unutkanlık
ruh-u beşer : insan ruhu
sabah-ı haşr : haşir sabahı
senâ : övme, yüceltme
senevî : yıllık
setretme : örtme
teheccüd : gece sabah vaktinden önce kılınan namaz
vazife-i fıtrat : yaratılış görevi
Yükleniyor...