Yani tagayyür, ya tenasül, ya tecezzî eden elbet ne hâlıktır, ne kayyumdur, ne ilâh.
Veled fikri, tevellüd küfrünü 1 لَمْ reddeder, birden keser atar. Şu şirktendir ki, olmuştur beşer ekserisi gümrah.
Ki İsâ (a.s.), ya Üzeyr’in, ya melâik, ya ukûlün tevellüd şirki meydan alıyor nev-i beşerde gâh bâ-gâh.
Beşincisi: 2 وَلَمْ يُولَدْ Bir tevhid-i sermedî işareti şöyledir: Vâcib, kadîm, ezelî olmazsa olmaz İlâh.
Yâni, ya müddeten hâdis ise, ya maddeden tevellüd, ya bir asıldan münfasıl olsa, elbette olmaz şu kâinata penah.
Esbabperesti, nücumperestlik, sanem-peresti, tabiatperestlik şirkin birer nev’idir; dalâlette birer çâh.
Altıncı: 3 وَلَمْ يَكُنْ Bir tevhid-i câmi’dir. Ne zâtında nazîri, ne ef’âlinde şerîki, ne sıfâtında şebîhi لَمْ lâfzına nazargâh.
Şu altı cümle mânen birbirine netice, hem birbirinin burhanı, müselseldir berâhin, müretteptir netâic şu sûrede karargâh.
Demek şu Sûre-i İhlâsta, kendi miktar-ı kametinde müselsel, hem mürettep otuz sûre münderiç; bu bunlara sehergâh.
4 لاَ يَعْلَمُ الْغَيْبَ اِلاَّ اللهُ
Veled fikri, tevellüd küfrünü 1 لَمْ reddeder, birden keser atar. Şu şirktendir ki, olmuştur beşer ekserisi gümrah.
Ki İsâ (a.s.), ya Üzeyr’in, ya melâik, ya ukûlün tevellüd şirki meydan alıyor nev-i beşerde gâh bâ-gâh.
Beşincisi: 2 وَلَمْ يُولَدْ Bir tevhid-i sermedî işareti şöyledir: Vâcib, kadîm, ezelî olmazsa olmaz İlâh.
Yâni, ya müddeten hâdis ise, ya maddeden tevellüd, ya bir asıldan münfasıl olsa, elbette olmaz şu kâinata penah.
Esbabperesti, nücumperestlik, sanem-peresti, tabiatperestlik şirkin birer nev’idir; dalâlette birer çâh.
Altıncı: 3 وَلَمْ يَكُنْ Bir tevhid-i câmi’dir. Ne zâtında nazîri, ne ef’âlinde şerîki, ne sıfâtında şebîhi لَمْ lâfzına nazargâh.
Şu altı cümle mânen birbirine netice, hem birbirinin burhanı, müselseldir berâhin, müretteptir netâic şu sûrede karargâh.
Demek şu Sûre-i İhlâsta, kendi miktar-ı kametinde müselsel, hem mürettep otuz sûre münderiç; bu bunlara sehergâh.
4 لاَ يَعْلَمُ الْغَيْبَ اِلاَّ اللهُ
Dipnotlar - Arapça İbareler - Haşiyeler:
1 : (Olumsuzluk edatı) “Değildir.”
2 : “O doğurulmamıştır.” İhlâs Sûresi, 112:3
3 : “Olmadı.” İhlâs Sûresi, 112:4.
4 : Gaybı Allah’tan başka kimse bilmez.
2 : “O doğurulmamıştır.” İhlâs Sûresi, 112:3
3 : “Olmadı.” İhlâs Sûresi, 112:4.
4 : Gaybı Allah’tan başka kimse bilmez.
Önceki Risale: Otuz Üçüncü Söz / Sonraki Risale: Konferans






